Akut karın ağrısı, acil servise başvurunun önemli bir nedenini oluşturur. Karın ağrısının doğru bir şekilde değerlendirilmesi, hızlı ve doğru bir tanı konulması ve uygun tedavinin uygulanması, morbidite ve mortalitenin azaltılmasına büyük katkı sağlar. Bu nedenle, ağrının nedenlerini ve mekanizmalarını bilmek gereklidir. Bir haftadan daha kısa süren karın ağrısı akut ağrı olarak tanımlanır ve acil servise başvuranların çoğunluğunu oluşturur. Anamnez, fizik muayene ve laboratuvar tetkikleri, karın ağrısının yönetiminde önemli bir rol oynar ve genellikle görüntüleme yöntemleri gereklidir. Hastaların demografik verileri, klinik sunum tiplerini ve insidansını etkiler. Acil karın ağrısında hastanın aciliyet ve kritiklik düzeyini belirlemek hayati önem taşır. Yaşlılık, ağrının çok ani başlaması, vital bulguların bozulması ve dehidratasyon belirtileri gibi kriterler hastayı daha kritik hale getirir. Ağrının şiddeti her zaman kötü klinik uygulamayla ilişkili olmayabilir. Akut sonrası ağrı şok bulgularının varlığı intraabdominal kanama belirtisi olabilir. Ancak bu durum kan hacmi %30-40 azalmadan önce herhangi bir semptom göstermez. Volüm kaybının bir belirtisi olarak taşikardi ortaya çıkabilir, ancak bu durumu dışlamaz. Hastalarda ağrı ve anksiyeteye bağlı olarak taşipne görülebilir, ancak kardiyopulmoner problemler ve metabolik asidozun bir belirleyicisi olabilir. Risk altındaki hastalarda acil serviste kardiyak monitörizasyon uygulanmalı, geniş vasküler erişim hazır tutulmalı ve gerektiğinde oksijen ve sıvı replasman desteği başlanmalıdır. Hızlıca yönlendirici laboratuvar değerlendirmeleri yapılmalıdır. Yatak yanı ultrasonografi, acil karın ağrısının yönetiminde önemli bir destektir. Hemoraji, anevrizma, ana vasküler yapıların boyutu ve akımı gibi vital durumlar hakkında fikir verebilir. Akut karın ağrısı olan hastalarda erken müdahale ve önlemler almak önemlidir. Bazı durumlar, klinisyenin hastanın kritik durumunun farkında olmasını engelleyebilir. Bunlar, bunama, Alzheimer, bilişsel ve motor fonksiyon bozukluklarını içerir. Yine, bazı durumlar fizik muayene ve laboratuvar bulgularını etkileyerek yanıltıcı olabilir. Splenik olmayan, nötropenik hastalar, immünsüpresif hastalar, ek kronik hastalıkları ve maligniteleri olan hastalar ve ilaç kullanımı bu gruba dahil edilebilir. Acil servise karın ağrısı ile başvuran bir hastayı değerlendirirken en önemli nokta, ağrının akut olup olmadığına karar vermektir. Tanısı akut ağrı olarak belirlenen hastaya zaman harcamadan cerrahi veya içsel nedenlere yönelik muayene ve tedavi planlanmalıdır. Bunun için doğru bir anamnez ve fizik muayene gereklidir. İlk değerlendirmeden sonra hastanın stabilitesini sağlayarak ileri tanısal yöntemler ve testler uygulanabilir. Hastanın anamnezi doğru yönlendirme için çok önemlidir. Ağrının başlama zamanı, ne kadar sürdüğü, lokalizasyonu, başlangıçtan beri yer değiştirip değiştirmediği, ağrının şekli ve hastanın tarifi, artıran veya azaltan durumlar, ek hastalık öyküsü, karın ağrısına neden olan önceki hastalık varlığı ve ilaç kullanımı sorgulanmalıdır. Ayrıca, anamnezde ek şikayetlerin varlığı önemlidir. Bunlar arasında bulantı, kusma, ateş, titreme, mide yanması, aşırı gaz ve geğirme, kilo kaybı, rektal kanama, dışkı şekli ve rengi vb. Özellikle kadın hastalarda rahim içi araç kullanımı ve tubal ligasyon öyküsü de önemlidir. Fizik muayene, karın ağrısında önemli bir rol oynar. Tam bir fizik muayene yapmadan önce hastanın mahremiyetini ve güvenliğini sağlamak, cilt rengini, sıcaklığını, turgorunu ve perfüzyon durumunu değerlendirmek ve hızlı bir kardiyopulmoner muayene yapmak faydalı olabilir. İncelemede, karın şişliği, deformiteler, yara izleri, ekimozlar açısından gözlemler yapılmalıdır. İleus, volvulus, asit gibi durumlarda şişlik oluşabilir, travma ve kanama diatezinde ise ekimozlar görülebilir. Cerrahi yara izlerinin varlığı yapışıklık varlığını gösterebilir ve caput medusa gibi durumlar karaciğer patolojilerini gösterebilir. İntestinal oskültasyon faydalı olsa(AI)
Atıf Sayısı :