Toraks cerrahisi; ampiyemli hastaların tedavisi ile çok eski yıllara dayanmaktadır. İlk olarak kosta rezeksiyonu ve plevral drenaj tanımlanmış, sonraları plevral boşluğa girmenin pnömotoraksa neden olarak solunumu bozduğunun görülmesi üzerine; göğüs cerrahisi müdahalelerinde bir duraksama dönemi olmuştur. Yıllar içerisinde trakeal tüplerin ve çift lümenli endotrakeal tüplerin kullanıma girmesiyle göğüs cerrahisinde yenilikler olmuştur. Bu gelişim sürecinde toraks cerrahisinde, kas koruyucu cerrahiden minimal invazif cerrahiye ve hatta robotik cerrahiye doğru bir gidişat olmuş ve farkı insizyon teknikleri gelişmiştir. Yapılacak insizyon cerraha geniş görüş alanı sağlamalı, az sayıda ve küçük olmalıdır. Böylece hastanın daha az ağrıyla daha hızlı ve daha kozmetik bir görünümle iyileşmesine neden olacaktır.
Atıf Sayısı :