Prostat kanseri(Pca) erkeklerde en sık görülen ikinci kanser olup dünyada yaygınlığı bölgelere göre değişmektedir. [1] Özellikle İskandinav ülkelerinde Pca tanısının daha sık görüldüğü, Çin ve Japonya gibi ülkelerde insidansının ve mortalitesinin çok daha düşük olduğu görülmüştür. 1990’lı yıllardan itibaren PSA’nın sık kullanımına girmesi ile beraber Pca insidansı belirgin artış göstermiştir.[2] Bu bölümde radikal prostatektomi cerrahi yöntemleri işlenecektir. Günümüzde prostat kanserinin cerrahi tedavisinde radikal prostatektomi, kür sağlanabilitesi ile organa sınırlı hastalıkta, 10 yıldan fazla yaşam beklentisi olan ve tedavi gerektirecek kadar uzun yaşayacak bir hastada ideal bir yöntemdir.[1] İlk olarak 1904 yılında Dr. Hugh H. Young radikal perineal prostatektomiyi tanımlamıştır.[3] 1947 yılında Millin tarafından retropubik yöntem gündeme gelmiştir.[4] 1982 yılında ise Walsh dorsal ven kompleksini ve ilk sinir koruyucu radikal prostatektomiyi tanımlamışdır.[5] Radikal prostatektominin önem sırasına göre üç temel amacı olduğu söylenebilir;
kanser kontrolü
inkontinansı engellemek
cinsel fonksiyonların korunması.
Bu bölümde açık, laparoskopik ve robotik radikal prostatektomi yöntemleri işlenecektir.