Çocukluk döneminde cinsel istismar tüm dünyada önemli bir toplumsal ve sosyolojik problemdir. Çocuğa yönelik kötü muamelenin her türünde olduğu gibi cinsel istismarın da evrensel bir tanımı bulunmamakla birlikte, bu tanımların her biri farklı yasal sonuçlara yol açan kapsam ve terminolojiye sahip bazı durumları içermektedir. Çocuğa yönelik cinsel istismarın sıklığına ilişkin farklı veriler mevcuttur. DSÖ tarafından 2020 yılında yayınlanan raporda ise her beş kadından biri ve 13 erkekten birinin 0-17 yaş arası bir çocukken cinsel istismara uğradığı belirtilmektedir. Ayrıca rapora göre 20 yaşın altındaki 120 milyon kız ve genç kadının, bir tür zorla cinsel ilişkiye maruz kaldığı belirtilmektedir. Çocuğa yönelik cinsel istismarda yanlış bir algı ise istismar eyleminin şehir merkezlerinin yoksul bölgelerinde yabancı erkekler tarafından kız çocuklara karşı nadir olarak ortaya çıkan bir olay olduğudur. Tahminlerin aksine çocuğa yönelik cinsel istismar büyük ve küçük topluluklarda, çeşitli kültürler ve sosyoekonomik seviyeler arasında kız ve erkek çocuklarında görülen, her iki cinsiyete de benzer şekilde zarar veren, oldukça yaygın görülen bir istismar türüdür. Çocuk istismarının önlenmesinde yapılması gerekenlerin başında bu konuda çalışan profesyonellerin, toplumun, ailelerin ve çocukların eğitimi gelir. Önleme programlarının geliştirilmesi ve uygulanması sürecinde pediatri hemşireleri çocuk ve ebeveyn ile karşılaşan ilk sağlık profesyoneli olmaları ve sürekli bakım veren konumunda olmaları nedeniyle önemli role sahiptirler. Pediatri hemşireleri eğitici rolleri kapsamında çocuk istismarının önlenmesine yönelik toplum temelli destek projeleri geliştirmeli ve erken müdahale programlarında aktif rol almalılardır.
Atıf Sayısı :