Yaşlı Ve Kırılgan Hastalarda Atriyal Fibrilasyona Yaklaşım
Anahtar Kelimeler
Atriyal fibrilasyon (AF), klinik pratikte en sık karşılaşılan bir aritmidir. Yaş faktörü AF insidansını etkileyen önemli bir parametredir. Yaşın artmasıyla birlikte AF insidansı da artarken, yaşın azalması AF üzerinde koruyucu bir etki oluşturur. Bu nedenle 55 yaşın altında AF insidansı düşükken, 80 yaş sonrasında bu oran yüksektir. Yaşam beklentisinin artmasıyla birlikte 2050 yılında 80 yaş ve üzeri kişilerde AF insidansının 4 kat artması beklenmektedir.Kırılganlık, yaşlı hastalarda görülen ilerleyici fizyolojik rezerv düşüşüne bağlı olarak sakatlık riskinde, mortalitede, hastane yatışlarında artış ve fonksiyonel kapasitede düşüş ile birlikte kişinin güvenlik açığında artış olarak tanımlanan bir durumdur. Kırılganlık prevelansı 65 yaş ve üzerinde %4 ile %16 arasında değişmektedir. AF ve kırılganlık ilişkisi karmaşıktır. AF hastalarında kırılganlık prevelansı artarken, kırılgan kişilerde AF insidansı da yüksektir.Kırılgan yaşlı AF'li hastalarda yönetim, genel AF popülasyonuna benzer olup antikoagülasyon, hız kontrolü ve ritm kontrolü olarak sınıflandırılabilir. Antikoagülasyon, AF hastalarında mortalite ve serebrovasküler olaylarda artışı önlemek için önemlidir. Ancak yaşlı ve kırılgan hastalarda antikoagülasyon oranı düşüktür. Kırılgan hastalarda antikoagülasyonla birlikte iatrojenik kanamalar ve kırılganlık riski endişesi nedeniyle antikoagüle edilme oranları daha düşüktür. Kırılgan hastalarda AF ve tedavisine bağlı komplikasyon riski daha yüksektir.Sonuç olarak, yaşlı ve kırılgan AF'li hastaların yönetiminde antikoagülasyonun önemi vurgulanmalıdır. Yaş ve kırılganlık faktörleri dikkate alınarak tedavi planı oluşturulmalı ve hastaların bireysel özellikleri göz önünde bulundurulmalıdır.(AI)
Atıf Sayısı :