Jinekolojik kanserler, kadın üreme organlarında ortaya çıkan kanser türleridir. Özellikle gelişmiş ülkelerde, jinekolojik kanserler meme kanserinden sonra en sık görülen kanserlerdir ve mortalite oranları yüksektir. Bu kanserlerin tedavisi birçok yöntem içermektedir ve güncel tedavi seçenekleri hastaların iyilik hali, hızlı iyileşme ve mortalite oranlarını düşürmeyi hedeflemektedir. Erken tanı, tedavi ve hastalığın yönetimi büyük önem taşımaktadır. Hemşireler, kanser tedavisi, taramaları ve farkındalığı arttırmada önemli bir rol oynamaktadır.Jinekolojik kanserler arasında en sık görülenler uterus ve over kanserleridir. Vulva kanseri ise kadın kanserlerinin %1'ini oluşturur ve genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkar. HPV enfeksiyonu, kronik cilt hastalıkları, immünsüpresif hastalıklar ve sigara kullanımı gibi risk faktörleri bulunmaktadır.Vulva kanserinin tedavisi cerrahi, radyoterapi, kemoterapi ve immünoterapi gibi yöntemleri içermektedir. Erken evrelerde radikal lokal eksizyon ve lenf nodu biyopsisi veya lenfadenektomi standart tedavi olarak kullanılır. Radyoterapi, ileri evrelerde pelvik egzenterasyonun alternatifi olarak kullanılmaktadır. Kemoterapi ise evrelenme türüne ve metastaz durumuna göre uygulanmaktadır. İmmünoterapi ise kanserli hücreleri bağışıklık sistemini daha etkili bir şekilde tanıması için uyarıcı ilaçlar kullanarak tedavi etmektedir.Serviks kanseri, dünyada meme kanserinden sonra en sık tanı konulan kanserdir. Düzenli taramalar ve Pap-smear testi ile erken tanısı konulabilir ve aşı ile önlenebilir. HPV enfeksiyonu bu kanserin en yaygın nedenidir. Serviks kanserinin preinvaziv durumları da bulunmaktadır ve tedavi seçenekleri arasında cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi yer almaktadır.Sonuç olarak, jinekolojik kanserlerin tedavisi birçok yöntemi içermekte olup erken tanı, tedavi ve hastalığın yönetimi büyük önem taşımaktadır. Hemşireler, kanser tedavisinde ve farkındalığın arttırılmasında önemli bir rol oynamaktadır.(AI)