Bu bölümde, yağ dokusunun enerji dengesinin sağlanması ve metabolizmanın düzenlenmesinde önemli bir rol oynadığı vurgulanmaktadır. Yağ dokusu, sadece trigliserid depolayan bir yapı olmadığı, aynı zamanda enerji metabolizmasında önemli işlevlere sahip dinamik bir organ olduğu belirtilmektedir. İnsülinin, yağ dokusunun genişlemesi ve lipid depolama kapasitesinin artması için hem lipogenez sürecini uyarıcı etkisi olduğu hem de adiposit kök hücrelerinin diferansiyasyonunu teşvik ettiği bilinmektedir. Yağ dokusunun ayrıca endokrin ve parakrin fonksiyonları olduğu ve adipokin adı verilen peptid yapıdaki moleküllerin sentezinden ve salınımından sorumlu olduğu ifade edilmektedir. Adipokinlerin, metabolizma, immün sistem, inflamasyon, koagülasyon, steroid metabolizması, kan basıncı dengesi, açlık-tokluk sinyal yolları ve üreme sistemi gibi birçok biyolojik olayda rol oynadığı belirtilmektedir. Yağ dokusunun metabolik düzensizliklerin başlangıcında kritik bir rol oynadığı ve visseral yağ dokusunun kardiyovasküler hastalık, insülin direnci, tip 2 diyabet ve prematür ateroskleroz ile ilişkili olduğu vurgulanmaktadır. Yağ doku eksikliği veya dağılım bozukluğunun da insülin direnci ile ilişkili olduğu ifade edilmektedir. Bu nedenle, yağ dokusunun fonksiyon ve dağılımının enerji metabolizması regülasyonunda önemli bir rol oynadığı sonucuna varılmaktadır.(AI)
Atıf Sayısı :