Özofagus perforasyonları nadir görülmesine rağmen hayatı tehdit eden ciddi bir durumdur. Özofagus dışta serozası olmadığı için perforasyonlara ve yırtılmalara hassas bir organdır. Tanısal ve terapötük işlem olan endoskopinin yaygınlaşması ile perforasyonların %55 -%60 ı iyatrojenik kaynaklanmaktadır. %55 oranında en sık toraksta oluşurken bunları sırası ile %25 servikal bölge, %20 abdominal bölge izler. Bu hastalığın yönetiminde etiyoloji ve lokalizasyon önemli olduğu kadar, tanı süresi, yaralanma türü, perforasyonun boyutu ve hastanın komorbiditesi de önemlidir. Erken tanı ve tedavi oldukça hayat kurtarıcıdır. Tıpta gelişen tanı ve tedavi yöntemlerine rağmen mortalite ve morbidite halen yüksek seyretmektedir. Yakın zamana kadar cerrahi tedavi ön planda iken güncel dönemde endoskopik girişimler (stent, sutur, klips, vakum, doku yapıştırıcısı) daha sık uygulanmaya başlamıştır. Konservatif ve minimal invazif tedavi yaklaşım oranlarının artmasına rağmen cerrahi girişimin önemi hiçbir zaman kaybolmamıştır. Bundan dolayı cerrahların ameliyat endikasyon ve operasyon süreçlerine hakim olması gerekmektedir.
Atıf Sayısı :