Bu bölümde, kritik travma hastalarının yönetiminde girişimsel radyolojinin önemi üzerinde durulmaktadır. Travma vakalarında meydana gelen yaralanmalar hala mortalite oranlarında önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, multidisipliner yaklaşımın entegrasyonu, gelişmiş görüntüleme yöntemleri ve deneyimli travma merkezlerinin varlığı, travma olgularının medikal yönetimini ileri bir noktaya taşımakta ve mortalite oranlarını düşürmektedir. Cerrahi dışı yöntemlerin kullanılması da bu gelişmeye katkı sağlamaktadır.Travma vakalarında endovasküler müdahale, cerrahi dışı bir yöntem olarak düşünülebilir. Ancak bu müdahalelerin optimal kullanımı için belirli olanaklar gerekmektedir. Bunlar arasında 24 saat erişilebilir bir girişimsel anjiyografi ünitesi, hızlı transfer imkanı, anestezi desteği ve kan ürünlerinin uygulanması gibi faktörler bulunmaktadır. Ayrıca, travma olgularının tedavisi multidisipliner bir ekip çalışması gerektirmektedir. Yaralanmanın niteliğinin hızlı ve doğru bir şekilde değerlendirilmesi, tedavi önceliklerinin belirlenmesi ve girişimsel tedavideki gecikmelerin en aza indirilmesi önemlidir.Travma vakalarında endovasküler müdahaleler, multipl lokalizasyonlarda etkin tedavi sağlayabilmektedir. Büyük arter yaralanmalarında balon oklüzyonu veya transarteriyel embolizasyon gibi yöntemler kullanılabilmektedir. Ayrıca, stent-greftler de büyük damar yaralanmalarının tedavisinde kullanılmaktadır. Özellikle dalak ve karaciğer gibi sık yaralanan solid organların non-operatif tedavisinde TAE sıklıkla tercih edilmektedir.Sonuç olarak, girişimsel radyoloji, kritik travma hastalarının yönetiminde önemli bir rol oynamaktadır. Bu yöntemlerin etkin bir şekilde kullanılabilmesi için uygun olanakların sağlanması ve multidisipliner bir ekip çalışmasının yürütülmesi gerekmektedir.(AI)