Viskoelastik materyaller, viskoz ve elastik özelliklere sahip olan maddelerdir. Bu özellikleri sayesinde göz cerrahisinde ve özellikle katarakt cerrahisinde önemli bir rol oynamaktadırlar. Ayrıca kornea ve glokom ameliyatlarında, açık glob yaralanması onarımlarında, retina cerrahisinde, pediatrik cerrahi ve şaşılık cerrahisinde de kullanılmaktadırlar. Viskoelastik materyallerin tarihçesi, reolojik, fiziksel ve kimyasal özellikleri, sınıflandırmaları ve katarakt cerrahisinde kullanımı üzerine bilgiler verilmektedir.Viskoelastik materyallerin tarihçesi 1934 yılında başlamıştır. Meyer ve Palmer, hyalüronik asidi izole ederken Endre Balazs da hyalüronatı saflaştırmıştır. Balazs, 1958 yılında hyalüronatın retina dekolmanı cerrahisinde kullanılabileceğini önermiş ve 1972 yılında ilk intravitreal hyalüronat enjeksiyonunu gerçekleştirmiştir. Katarakt cerrahisindeki ilk gelişme ise Miller ve Stegman'ın göz içi lens (GİL) implantasyonu sırasında hyalüronatın kullanılmasını önermesiyle olmuştur. Günümüzde kullanılan viskoelastik materyallerin en önemli adımı ise saflaştırılmış hyalüronattan oluşan yüksek moleküler ağırlıklı viskoelastik materyalin patentinin Balazs tarafından 1979 yılında sunulmasıdır.Viskoelastik materyallerin reolojik ve fiziksel özellikleri de önemli bir konudur. Viskozite, bir maddenin akmaya karşı direncini ifade eder. Viskoelastiklerin viskozitesi, konsantrasyona, moleküler ağırlığa, kesme hızına ve sıcaklığa bağlı olarak değişkenlik gösterir. Psödoplastisite ise viskoelastiklerin akışkanlık ve elastikiyet özelliklerini ifade eder. Bu özellikler, viskoelastik materyallerin cerrahi işlemlerde kullanımını etkiler.Sonuç olarak, viskoelastik materyaller göz cerrahisinde önemli bir role sahiptir. Bu materyallerin tarihçesi, reolojik ve fiziksel özellikleri, sınıflandırmaları ve katarakt cerrahisinde kullanımı üzerine yapılan çalışmalar, cerrahlar tarafından bilinmeli ve doğru bir şekilde kullanılmalıdır.(AI)