Karın ağrısı, çoğu zaman iç organlardan kaynaklanan ve bazen de dış organların yansıması şeklinde ortaya çıkan en yaygın sağlık sorunlarından biridir. Bu şikayet, doktorlar için genellikle zorlu bir durumdur çünkü bazen basit ve geçici bir sorunu ifade edebilirken bazen de ciddi bir akut patolojiyi gösterebilir. Ağrı duyusunun oluşması için uyaran, uyaranı algılayan reseptör, uyaranı ileten nöral yollar ve ağrının işlenmesini sağlayan santral sinir sistemi gereklidir. Ağrı, hem hekimi hem de hastayı uyarır ve subjektif bir his olup birçok faktör tarafından belirlenir. Ağrının fizyopatolojik belirleyicileri arasında uyaranın niteliği, reseptör tipleri, nöroanatomik yollar ve verilen yanıtlar yer alır. Ağrının algılanmasında hastanın kişilik özellikleri ve etnik kökeni gibi psikolojik faktörler de rol oynar. Kimyasal ve mekanik uyaranlar karın ağrısına neden olabilir. Kimyasal uyaranlar, travma, enfeksiyon ve iskemi gibi durumlar sonucunda ortaya çıkar ve ağrı eşiğini düşürerek dokunun daha hassas hale gelmesine yol açar. Mekanik uyaranlar ise içi boş organların mukoza ve müsküler tabakasında bulunan mekanoreseptörler tarafından algılanır. Karın ağrısı ileten sinir lifleri arasında A delta ve C delta tipi lifler bulunur. A tipi lifler miyelinli olduğu için iletim hızı hızlıdır ve keskin ağrı hissi oluştururken, C tipi lifler miyelinsiz olduğu için iletim hızı daha yavaştır ve dolgunluk veya kramp tarzında ağrı hissi oluşturur. Bu bilgiler, karın ağrısının karmaşık bir his olduğunu ve farklı kişilerde farklı şiddette ortaya çıkabileceğini göstermektedir.(AI)
Atıf Sayısı :