Bu makalede, aneminin preoperatif değerlendirmede önemli bir kriter olduğu vurgulanmaktadır. Aneminin, oksijen iletimini bozarak uç organ oksijen kullanımını azalttığı belirtilmektedir. Bu nedenle, aneminin tedavi edilmesi gereken bir durum olduğu ve hastane maliyetlerini azaltarak hasta bakım kalitesini artırabileceği ifade edilmektedir. Preoperatif anamnezde hastanın kanama yapan durumları sorgulanmalı, daha önce anemi tanısı ve tedavisi alıp almadığı öğrenilmeli ve bilinen hematolojik, hepatik, endokrin ve renal hastalıkları olup olmadığı değerlendirilmelidir. Hastanın anemisinin derin olması perioperatif mortaliteyi artıran bir faktör olduğu belirtilmektedir. Hemoglobin değerinin 8 g/dL'nin üzerinde olduğu durumlarda kan transfüzyonu gerekli olmadığı ifade edilmektedir. Kardiyovasküler hastalığı olan hastalarda hemoglobin değerinin 9-10 g/dL'nin üzerinde tutulması önerilmektedir. Kan transfüzyonunda, transfüzyonun amacının kan hemoglobin konsantrasyonunu 10 g/dL'nin üzerinde ve hematokritin 30'un üzerinde tutmak olduğu belirtilmektedir. Ancak, kan yoluyla bulaşan patojenlerin bulaşma riski ve maliyet sınırlamaları nedeniyle transfüzyon uygulamalarının yeniden incelendiği ifade edilmektedir.(AI)
Atıf Sayısı :