Hipertansiyonun Moleküler Temelleri Ve Genetik Yatkınlık
Anahtar Kelimeler
Hipertansiyon, dünya genelinde yaygın bir sağlık sorunudur ve birçok insanı etkilemektedir. Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, dünya genelinde 1,13 milyar insan hipertansiyon hastasıdır. Hipertansiyon, erkeklerin yaklaşık olarak %20'sini ve kadınların %25'ini etkilemektedir. Hipertansiyonun etiyolojisi, çevresel etmenlerle poligenik etmenlerin etkileşimi sonucunda ortaya çıkmaktadır. Birçok genin hipertansiyon gelişiminde etkili olduğu düşünülmesine rağmen, aile içi geçiş genellikle Mendel ve multifaktöryel kalıtım türlerine uymamaktadır. Ailesel hipertansiyonlu bireyler arasında yapılan çalışmalarda, kan basıncının ortalamalara uygun bir şekilde dağıldığı ve yüksek kan basıncına sahip olan bireylerin çocuklarının hipertansif olma eğiliminde olduğu gözlemlenmiştir. Genetik çalışmalarda, kan basıncı varyasyonuna genetik katkının %30 ila %50 arasında değiştiği belirlenmiştir. Hipertansiyonun kan basıncı düzenleyici sistemlerindeki hataların bir sonucu olarak geliştiği söylenebilir. Esansiyel ve sekonder hipertansiyon ile ilgili yapılan genetik çalışmalarda, her ikisi için de ortak mekanizmanın böbrek renin-anjiotensin-aldosteron sistemi ve böbrek tuz tutulumunda meydana gelen değişiklikler olduğu görülmüştür. Bugüne kadar tespit edilen esansiyel hipertansiyondan sorumlu genlerin bir listesi verilmiştir. Hipertansiyonun genetik etmenleri monogenik ve poligenik etmenler olarak incelenmektedir.(AI)
Atıf Sayısı :