Hipertansiyon, kan basıncının yükselmesi olarak tanımlanan ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir hastalıktır. Bu hastalık, yaşla birlikte artış göstermektedir ve kardiyovasküler hastalık risk faktörleriyle ilişkilidir. Hipertansiyonun erken dönemde tespit edilmesi ve kontrol altına alınması, kardiyovasküler hastalıkların önlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Kardiyovasküler sistem, kalp ve damarlar aracılığıyla kanın dolaşımını sağlar. Embriyonal dönemde, damar gelişimi ile birlikte dolaşım sistemi oluşur ve bu süreçte yüksek kayma gerimi etkili olur. Doğum sonrasında ise vasküler sistem, kan akımını düzenleyerek her dokunun ihtiyaç duyduğu miktarda kan almasını sağlar. Bu düzenlemeyi sağlayan faktörler arasında fiziksel ve mekanik kuvvetler ile damar çapı gibi uyaranlar bulunmaktadır.Hipertansiyonun fizyopatolojisi, hemodinami ve hemoreoloji üzerinde etkili olan faktörleri içermektedir. Hemodinami, kanın dolaşımı ve kalp sisteminin pompalanmasıyla ilgili faktörleri kapsarken, hemoreoloji ise kanın akış özelliklerini ve viskozitesini inceler. Bu faktörlerin anlaşılması, hipertansiyonun gelişimi ve tedavisi konusunda önemli bir rol oynamaktadır.Sonuç olarak, hipertansiyonun kontrol altına alınması ve kardiyovasküler hastalıkların önlenmesi için hemodinami ve hemoreoloji gibi biyofiziksel yaklaşımların önemi büyüktür. Bu yaklaşımlar, hipertansiyonun erken dönemde tespit edilmesi ve tedavi edilmesi için önemli bir araç olabilir.(AI)