Subaraknoid kanama (SAK), travmatik veya spontan nedenlerle ortaya çıkan bir klinik durumdur. SAK, intrakranial arterlerin veya köprü venlerin yırtılması sonucu meydana gelir ve mortalitesi hala yüksek bir hastalıktır. Kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür ve genellikle rüptüre intrakranial anevrizma nedeniyle oluşur. SAK hastalarının yaklaşık %75-80'inde anevrizma tespit edilir. Baş ağrısı şikayetiyle acil servise başvuran hastaların %1'inde SAK görülür ve tedavi edilmeyen hastaların mortalite oranı %70'in üzerindedir. SAK sonrası en riskli komplikasyon vazospazmdır. Vazospazm, beyin tabanındaki büyük çaplı arterlerde daralmaya neden olan bir patolojik durumdur ve serebral damarlardaki kasılma ve gevşeme dengesinin bozulmasıyla ortaya çıkar. Serebral vazospazm, kalıcı nörolojik defisitlerin yaklaşık yarısından sorumludur. Medikal tedavi seçenekleri henüz yeterli sonuçlar vermediği için SAK patogenezini ve vazospazmı sınırlamayı amaçlayan klinik ve deneysel çalışmalar devam etmektedir. Vazospazm, klinik olarak nörolojik kötüleşme ve anjiyografik olarak intrakranial arterlerin daralmasıyla tanımlanır. Radyolojik vazospazm hastaların %70'inde görülürken, semptomatik vazospazm %20-40 hastada görülür. SAK sonrası vazospazm gelişiminde kanın kendisi önemli bir faktördür.(AI)