Kardiyovasküler hastalıklar, toplumların önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle koroner kalp hastalıkları, mortalite ve morbiditeye en çok neden olan hastalıklardan biridir. Bu hastalıkların ölüm oranı dünya genelinde %41 iken, Türkiye'de bu oran yaklaşık %42'dir. Kardiyovasküler hastalıkların ortaya çıkma riski yaşla birlikte artmaktadır ve erkeklerde kadınlara göre daha sık görülmektedir. Ayrıca, Amerikan kökenli bireylerde kalp hastalığı riski, Afrika ve Asya kökenli bireylere göre daha yüksektir. Kardiyovasküler hastalıkların gelişiminde değiştirilemez risk faktörleri arasında aile öyküsü, ırk, yaş ve cinsiyet yer almaktadır. Ancak yaşam tarzı değişiklikleri, sigara kullanımı, dislipidemi, hipertansiyon, obezite, sedanter yaşam tarzı ve kötü kontrollü diyabet gibi değiştirilebilir risk faktörleri de hastalığın oluşumunda etkilidir. Beslenme de kardiyovasküler hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde önemli bir rol oynamaktadır. Amerikan beslenme ve diyet kılavuzuna göre günlük kalori alımı, bireyin cinsiyeti, ağırlığı, yaşı ve aktivite düzeyine göre hesaplanmaktadır. Makrobesinler, bireylerin günlük yaşamlarında en çok tükettikleri ve enerji sağlayan besin maddeleridir. Karbonhidratlar, proteinler, yağlar ve liften zengin gıdalar makrobesinler arasında yer almaktadır. Karbonhidrat alımı günlük kalorinin %45-65'ini oluşturmalıdır. Yüksek glisemik indeksli gıdalar yerine düşük glisemik indeksli gıdalar tercih edilmelidir. Protein alımı ise günlük kalorinin %10-35'ini oluşturmalıdır. Kardiyovasküler hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde beslenme düzenine dikkat etmek önemlidir.(AI)