Bu makalede, HIV/AIDS'in kardiyovasküler sistem üzerindeki etkisi incelenmektedir. AIDS, ilk olarak 1981 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde pneumocystis jirovecii pnömonisi olan eşcinsel erkeklerde tespit edilmiştir. Daha sonra bu hastalık, intravenöz ilaç bağımlıları ve kan transfüzyonu alan hemofilik bireylerde de görülmüştür. HIV, insan retrovirus ailesinin bir alt grubu olan lentivirüs grubundan bir RNA virüsüdür. HIV, kan ve kan ürünleri transfüzyonu, cinsel yolla ve anne-fetal yolla bulaşır. Dünya genelinde yaklaşık 37 milyon insan HIV ile enfekte veya AIDS ile mücadele etmektedir. Antiretroviral tedavilerin kullanılmaya başlanmasıyla HIV/AIDS ile ilişkili ölümlerde önemli bir azalma görülmüştür. Ancak, HIV/AIDS hastalarının yaşam sürelerinin uzamasıyla birlikte kardiyovasküler hastalıklar önemli bir sorun haline gelmiştir. Yapılan çalışmalarda, HIV'li bireylerde kardiyovasküler hastalık nedenli ölümlerin oranının arttığı gözlenmiştir. HIV'nin kardiyovasküler hastalıklarla ilişkisi tam olarak anlaşılamamıştır, ancak multifaktöriyel olduğu bilinmektedir. HIV'li hastalarda standart risk faktörlerinin yanı sıra, uzun süreli antiretroviral tedavilerin yan etkileri gibi özel risk faktörleri de bulunmaktadır. Bu etkiler arasında metabolik etkilenim, immün aktivasyon, kronik inflamasyon ve diğer viral patojenlerle koenfeksiyon yer almaktadır. HIV/AIDS tedavisi ile CD4 lenfosit sayısı ve HIV viral yük kontrol altına alınsa da tam bir kür sağlanamamaktadır. Bu nedenle, antiretroviral tedavinin sürekli kullanımı ve bu kullanım sonucunda anormal immün fonksiyon ve kronik inflamasyonun devam etmesi kardiyovasküler hastalıklar için bir risk faktörüdür.(AI)
Atıf Sayısı :