Kalp yetmezliği, kalbin yeterli miktarda kan pompalayamaması sonucu ortaya çıkan bir klinik durumdur. Bu durum, nefes darlığı, ödem, yorgunluk gibi belirtilerle kendini gösterir. Kalp yetmezliği, erken teşhis ve tedavi ile morbidite ve mortalite oranlarında önemli ölçüde azalmalar sağlanabilir. Batı ülkelerinde kalp yetmezliği prevalansı %1-2 olarak tahmin edilmektedir ve her yıl 1000 kişiden 5-10 kişide görülmektedir. Kalp yetmezliği, 55 yaş üstü erkeklerde %33, kadınlarda ise %28 oranında risk taşır. Kalp yetmezliği tanısı, klinik belirtilerle birlikte laboratuvar tetkikleri ve görüntüleme yöntemleri ile konulur. 2016 Avrupa Kardiyoloji Derneği kalp yetmezliği kılavuzuna göre, kalp yetmezliği 3 sınıfa ayrılmıştır: düşük ejeksiyon fraksiyonlu kalp yetmezliği, orta düzey ejeksiyon fraksiyonlu kalp yetmezliği ve korunmuş ejeksiyon fraksiyonlu kalp yetmezliği. Akut kalp yetmezliği ise belirtilerin hızlı bir şekilde değiştiği ve acil tedavi gerektiren bir durumdur. Kalp yetmezliği, New York Kalp Derneği sınıflandırmasına göre fonksiyonel olarak sınıflandırılır.(AI)
Atıf Sayısı :