Kalp yetmezliği, yaşam kalitesini düşüren ve sık hastane yatışlarına neden olan önemli bir sağlık sorunudur. Kalp yetmezliği ilerledikçe, organların ve kasların ihtiyaçlarının karşılanması azalır. Kalp yetmezliğinin böbrek fonksiyonları üzerindeki etkisi daha çok bilinirken, karaciğer fonksiyonları üzerindeki etkisi genellikle göz ardı edilir. Ancak kalp yetmezliği, akut ve kronik hepatite yol açabilir. Bu nedenle, kardiyologlar, dahiliye uzmanları ve hastayı ilk gören hekimler tarafından bu durumun bilinmesi önemlidir.Kalp yetmezliği hastalarında karaciğer fonksiyonlarının azalması nadir değildir. Bu durum genellikle perfüzyon azlığı, sağ kardiyak basınç artışı veya ilaç toksisitesi gibi nedenlere bağlı olarak ortaya çıkar. Karaciğer disfonksiyonu, sağ ventrikül basınçlarının artmasıyla ortaya çıkar. Bu durum, pasif konjesyon ve hepatosit atrofisine neden olabilir. Ayrıca, akut kalp yetmezliğinde sentrolobüler karaciğer nekrozu görülebilir.İleri konjestif kalp yetmezliği, karaciğer disfonksiyonunun iki farklı formuyla ilişkilidir. Birinci form olan sarılık, pasif konjesyonla ilişkilidir ve karaciğer enzimlerinde artışa neden olur. İkinci form olan hepatoselüler nekroz ise yetersiz perfüzyonla ilişkilidir ve serum transaminaz seviyelerinde artışa yol açar.Kardiyak siroz, uzun süreli ve tekrarlayan konjestif kalp yetmezliğinin bir sonucudur. Assit kardiyak siroz hastalarının %25'inde görülebilir. Bu nedenle, kalp yetmezliği hastalarında karaciğer fonksiyonlarının düzenli olarak takip edilmesi önemlidir.(AI)