Tasarlandığı günden bu yana değişen futbol, günümüzdeki halini almış ve büyük bir kitleyi kendine çekmiştir. Spor, sahadaki oyuncuları, antrenörleri ve yöneticileri ve saha dışındaki seyircileri dikkate aldığında, futbol hakemleri bir oyunu kontrol edebilir, herkes için güven verici bir tavır oluşturabilir ve insanlarla iyi bir ilişki kurarak ve kaliteli iletişim sergileyebilir. Oyuna katılan futbol hakemlerinin iletişim becerilerinin yanı sıra oyun öncesinde, sırasında ve sonunda ortaya çıkabilecek sorunları çözebilmeleri son derece önemlidir. Bu çalışma, futbol hakemlerinin iletişim becerilerinin problem çözme becerilerine etkisinin olup olmadığını araştırmıştır. Futbol hakemlerinin iletişim becerileri ile problem çözme ölçeğinin tüm alt boyutları arasında istatistiksel olarak anlamlı pozitif bir ilişki olduğu görülmüştür. Spor, yüzyıllar içerisinde dev bir endüstri haline gelmiş durumdadır. Bazı dönemler kişisel zevk için, bazı dönemler de ise askerî açıdan yarar sağlamak için kullanılmıştır. Oynanan futbol yüzyıllar içerisinde bir oyun olmanın çok ötesine geçmiştir. Bazı milletler futbolu adeta din gibi sayarken bazı milletler politika aracı olarak kullanarak güçlü olmaya çalışmıştır. Şüphesiz ki sporun birleştirici bir gücü vardır. Bir ulusal futbol müsabakasında oluşacak centilmence yaklaşımlar o iki ülkenin vatandaşlarını birbirine karşı sempati duyacak duruma getirebilmektedir. Bir kişi hayatın da hiç gitmediği, fikir sahibi olmadığı bir ülkeye, sadece o ülkenin sporcusuna olan hayranlığı sebebiyle yakınlık duyabilmektedir. Simon Kuper (2003) dediği gibi ‘futbol asla sadece futbol değildir’ sözünün, futbolun evrenselliği ve ortak duyguları en iyi şekilde yansıtan bir olgu ve müşterek olduğu, toplumsal olayların aynası olarak işlev gördüğü, eşitsizlik ve sınıf çelişkilerini en iyi ve net biçimde yansıtan bir spor dalı olduğu, politika, modernizm ve kapitalizm gibi birçok dal ile ne denli bütün olduğunu ortaya koymuştur.