Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Bu kanserlerin yaklaşık %5-15'i invaziv lobüler karsinom olarak adlandırılan bir türdür. İnvaziv lobüler meme karsinomu genellikle multisentrik, bilateral ve postmenopozal kadınlarda daha sık görülür. Patolojik farklılıklara rağmen, invaziv lobüler karsinomun klinik sonuçları ve prognozu invaziv duktal karsinom ile benzerdir. Bazı çalışmalar, invaziv lobüler karsinomun takip ve tedavisinin farklı olması gerektiğini önermektedir. Meme kanserinin erken evrelerinin tarama, tanı ve tedavisinde önemli gelişmeler olmasına rağmen, metastatik meme kanseri hala bir sorun teşkil etmektedir. Uzak metastazlar, tümör büyüklüğüne veya lenf nodu tutulumuna bağlı olmadan ortaya çıkabilir. Peritoneal metastaz, tipik meme kanseri metastaz alanları arasında yer alır ve genellikle kemik, karaciğer, akciğer ve beyin gibi bölgelere yayılır. Peritoneal karsinomatozis, genellikle gastrointestinal sistemden kaynaklanan tümörlerle ilişkilidir, ancak vücudun herhangi bir bölgesindeki solid tümörlere bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Peritoneal karsinomatozis, palyatif tedavi veya sistemik kemoterapi ile tedavi edilmeye çalışılan bir durum olarak görülse de, son yıllarda seçilmiş hasta gruplarında yeni tedavi yöntemleri geliştirilmektedir. Invaziv lobüler meme kanserinin gastrointestinal sistem metastazları nadir görülür ve genellikle primer tümörden yıllar sonra ortaya çıkar. Bu metastazlar genellikle mide, ince ve kalın bağırsak ve periton gibi organları etkiler.(AI)