Bu bölümde, Sınıf II maloklüzyonu olan hastaların tedavisinde geçici iskeletsel ankraj üniteleri ile birlikte sabit fonksiyonel aparey kullanımının yöntemleri ve bu kombinasyonun dento-fasiyal yapılar üzerindeki etkileri literatür desteğiyle değerlendirilmektedir. Sınıf II maloklüzyonu, üst çenenin ve dişlerin kafa kaidesine göre ileride konumlanması ve alt çenenin ve dişlerin geride konumlanması şeklinde ortaya çıkan bir kapanış bozukluğudur. Bu durum genellikle iskeletsel mandibular retrüzyon ile ilişkilidir. Büyüme ve gelişimi devam eden bireylerde mandibular retrüzyonu düzeltmek için ana tedavi seçeneği, mandibular büyümeyi arttırmak için hareketli veya sabit fonksiyonel apareyler kullanmaktır. Sabit fonksiyonel apareyler, hasta uyumu gerektirmez ve sabit ortodontik tedavi sistemleri ile birlikte kullanılabilir. Ancak, sabit fonksiyonel apareylerin bazı dezavantajları vardır, örneğin ankraj kaybı, maksiller molarların distal ve intruziv hareketi, mandibular molarların meziyal hareketi, maksiller kesicilerin retrüzyonu ve mandibular kesicilerin protrüzyonu gibi istenmeyen yan etkiler oluşabilir. Bu yan etkileri ortadan kaldırmak için son yıllarda sabit fonksiyonel apareyler ile birlikte geçici iskeletsel ankraj ünitelerinin kullanıldığı görülmektedir. Bu ankraj üniteleri arasında minivida ve miniplaklar yer almaktadır. Bu çalışmanın amacı, mandibular retrüzyona bağlı Sınıf II anomaliye sahip olan büyüme ve gelişimi devam eden hastaların tedavisinde geçici iskeletsel ankraj üniteleri ile birlikte sabit fonksiyonel aparey kullanımının yöntemlerini ve bu kombinasyonun dento-fasiyal yapılar üzerindeki etkilerini literatür desteğiyle değerlendirmektir.(AI)