Uluslararası Ceza Mahkemesi, uluslararası toplumun tümünü ilgilendiren en ciddi suçları kovuşturmak amacıyla kurulmuştur. Bu suçların kovuşturulması, devletlerin yanı sıra mahkemeye de sorumluluk yükler. Roma Statüsü'nün Giriş bölümünün 10. paragrafında, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin ulusal ceza yargısına tamamlayıcı olduğu vurgulanmaktadır ve Madde 1 aynı özelliği belirtmektedir. Tamamlayıcılık ilkesi, Roma Statüsü'nün hazırlık sürecinde tartışmalı konulardan biridir. Bu tartışmanın nedeni, devletlerin yargı yetkilerini başka bir kuruma devretme konusundaki endişeleridir. Bu nedenle, tamamlayıcılık ilkesinin Statüye konulması, ICC'nin yargı yetkisinin kabul edilmesi açısından çok önemlidir. Tamamlayıcılık ilkesi aynı zamanda ICC'nin yargı yetkisini evrenselleştirir. Çünkü devletler, tamamlayıcılık ilkesi bağlamında iç hukuklarına düzenlemeye gitmek zorundadır. Bu durum, Statü'nün yargı yetkisini genişletir ve devletlere sorumluluk yükler. Devletin en önemli sorumluluğu, ulusal düzeyde etkili bir yargılama yapmaktır. ICC'nin yargı yetkisi, devletin soruşturma ve yargılama konusunda \"isteksiz\" veya \"yetersiz\" olduğu durumlarda devreye girer. Bu şekilde, devletler, uluslararası toplumu ilgilendiren ciddi suçların yargılamasını, tamamlayıcılık ilkesine uygun olarak ulusal mevzuatlarını düzenleyerek yapacaklardır. Bu, Statü kapsamında insanlığın tamamını ilgilendiren ciddi suçların ulusal düzeyde kovuşturulmasını mümkün kılacaktır. Bu çalışmada, tamamlayıcılık ilkesinin özellikleri, uygulanması ve Uluslararası Ceza Mahkemesi ve uluslararası suçlar açısından önemi vurgulanmaktadır.(AI)