Bu metin, 19. yüzyıl edebiyatında kadının özelliklerini ve durumunu ele almaktadır. Kadının toplum içindeki durumu hala tartışmalara neden olan bir konudur. Kadın hakları konusunda kaydedilen ilerlemelere rağmen, bazı ülkelerde kadının durumu hala güvencesizdir. Kadına genellikle iyi niyetli bir bakış açısıyla yaklaşılırken, ona atfedilen ve üstlenmesi beklenen rol neredeyse hiç değişmemiştir. Bu metin, 19. yüzyıl edebiyatı üzerinden kadını anlamak için bir fırsat sunmaktadır. Kadının toplumdaki etkili bir konumu olmasa da, edebiyatta önemli bir yere sahiptir. Yüzyıllardır şiirler yazılırken veya romanlarda kadınlar kahraman olarak yer alır. Kadın güzelliği, erdem ve sadakati, annelik duygusu simgeler. Sürekli olarak korunması gereken zayıf bir varlıktır ve toplum ve ailesi tarafından korunur. Bu nedenle, bazen sevilen, tapılan ve arzulanan kadın, bazen mükemmel eş veya anne, bazen hor görülen ve reddedilen kadın, bazen de az erdemli, hırslı ve manipülatif kadın olabilir. Bu çalışma, kadının temsili konusunda oldukça çeşitli bir tabloya sahip olduğu için 19. yüzyıla odaklanmaktadır. Bu yüzyıl, kadınlara ve erkeklere bugün verilen hakların giderek yerleştiği bir dönemdir. Bu nedenle, bu dönemde kadının durumunu analiz etmek, aynı dönemde ve aynı ortamlarda erkeğin durumuyla karşılaştırmak gerekmektedir. Bu çalışma, kadın ve erkek ilişkilerini de dikkate almayı gerektirmektedir. Metinde, kadının bu dönemdeki durumuna ilişkin bazı düşüncelerin ardından, on romanın analizine dayanarak edebiyatta kadın tiplerinin sınıflandırılması önerilmektedir. Romanlarda, kadının kişiliği, ailesindeki durumu -evlilik öncesi ve sonrası- gibi özellikleri belirlemek için kullanılan geleneksel yaklaşımın sınırlamaları da tartışılmaktadır.(AI)