Bu makalede, Urartu yolları ve Urartu yol sistemi hakkındaki mevcut bilgilerimizin değerlendirilmesi yapılmaktadır. Urartu Krallığı, 9. yüzyılın ikinci yarısından 7. yüzyılın ikinci yarısına kadar olan dönemde dağlık bir bölgede yayılmıştır. Bu bölge, dağlarla çevrili küçük ovaların varlığıyla karakterizedir ve genellikle dar nehir vadileriyle bağlanmıştır. Hava koşulları serttir ve uzun kışlar ağır kar yağışlarıyla birlikte gelir, bu da iletişim yollarının tamamen kapanmasına ve herhangi bir açık hava faaliyetinin durmasına neden olurdu. Anadolu'daki yerleşim dağılımının anlaşılmasının anahtarı, Gojko Barjamovic tarafından yakın zamanda vurgulandığı gibi, sınırlı sayıda geçidin olduğunun farkına varmaktır. Bu geçitler, karakteristik topografi tarafından büyük ölçüde belirlenmiştir. Bu ana yol ekseni boyunca ve özellikle iletişim ağındaki ana kavşaklara yakın yerlerde, en önemli antik merkezleri bulma olasılığı daha yüksektir. Urartu arkeolojik sitelerinin yerleşim yerlerinin mevcut bilgileri, bazı iletişim yollarının detaylı bir şekilde yeniden inşa edilmesine olanak tanır. Bölgenin doğası tarafından güçlü bir şekilde etkilenen Urartu yerleşim desenlerinin incelenmesi ve tanımlanması, öngörücü arkeoloji modellerinin uygulanmasına olanak sağlar. Bu modeller, örneğin, günümüz Ermenistan'ında bulunan önemli bir yol üzerine inşa edilen Urartu kalesi Solak 1'in tespit edilmesine yol açmıştır. Urartuların kontrol ettikleri farklı bölgelere ulaşmak için kullandıkları yollar hakkında arkeolojik bir perspektiften bazı gözlemler yapılsa da, filolojik bir perspektiften durum çok daha belirsizdir. Gerçekten de, Urartu dilinde herhangi bir yol veya yol istasyonunun inşasına dair kesin bir referans bulunmamaktadır.(AI)
Atıf Sayısı :