Bu bölümde, yaratıcılığın sınıfta nasıl teşvik edilebileceği ve öğretmenlerin yaratıcı bir şekilde öğretme yöntemleri üzerinde durulmaktadır. Yaratıcılık kavramı, 21. yüzyılda özellikle büyük ilgi gören ve birçok soruyu beraberinde getiren geniş bir konudur. Yaratıcılık, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde önemli olan ve çeşitli disiplinlerde etkileri olan bir konudur. Geleneksel olarak, yaratıcılık, orijinallik ve uygunluk olmak üzere iki bileşenden oluşan bir şekilde tanımlanmıştır. Orijinallik, yeni veya farklı fikirler/ürünler üretmektir. Tekrarlama yaratıcılık alanında mevcut değildir. Ancak, sadece orijinal fikirler üretmek yaratıcılığı garanti etmez; uygunluk da gereklidir. Bir öğrencinin 13x13 sorusuna 369 yanıtını vermesini düşünün, bu yanıt belki o sınıf için orijinal olabilir, ancak uygun olmadığı için yaratıcı olmaktan uzaktır. Orijinallik ve uygunluk arasındaki ilişki, Simonton tarafından Yaratıcılık = Orijinallik x Uygunluk olarak formüle edilmiştir. Bir değişken sıfır ise, sonuç da sıfır olacaktır, yani yaratıcı olamaz. Plucker, Beghetto ve Dow (2004), bu denklemi geliştirmiş ve yaratıcılığın bağlamının önemini vurgulamıştır. Bir fikrin veya ürünün yaratıcılığı, üretildiği sosyal, kültürel ve tarihsel bağlama bağlıdır. Sonuç olarak, denklem Yaratıcılık = (Orijinallik x Uygunluk) bağlam şeklinde güncellenmiştir. Bağlam terimi, yaratıcı katkıların dereceleri karşılaştırıldığında daha da önem kazanır. Her gün yaratıcılık, dünyayı değiştiren çabalardan kesinlikle farklıdır. Tarihsel olarak, yaratıcılık araştırmacıları sadece bu iki seviyeyi ayırt etmiştir: her gün yaratıcılık (küçük-c) veya dünyayı değiştiren/dahi düzeyinde yaratıcılık (Büyük-C). Plucker ve Beghetto'ya (2003) göre, Büyük-C yaratıcılığın aşırı vurgulanması, küçük-c yaratıcılığın önemsizleştirilmesine neden olmuştur.(AI)
Atıf Sayısı :