Bitkilerde DNA Barkodlama ÇalışmalarıBitkiler, tohumlu bitkiler (Angiospermler ve Gymnospermler), yosunlar (yosunlar, boynuzlar ve ciğerotları) ve eğreltilerle birlikte bulunurlar. Tüm bitki türlerinin tahmini sayısı yazarlar arasında büyük ölçüde değişmektedir, ancak son tahminlere göre yaklaşık 380.000 bitki türü bulunmaktadır. Bu bitkilerin çok azı klasik taksonomik yöntemler kullanılarak tanımlanabilir. Günümüzde kullanılan klasik taksonomik sistem, \"benzer bireyler morfolojik olarak birbirine ne kadar benzerse, birbirine o kadar yakın akrabadır\" temeline dayanmaktadır. Bu nedenle, \"morfolojik tip\" tanımı araştırmacılara göre oldukça görecelidir. Taksonomik sistemler tasarlarken, doğanın türler değil, bireyler ve popülasyonlar ürettiği göz ardı edilmektedir. Bitkilerde popülasyonlar arasındaki gen akışı, hibridizasyon tarafından uygulanan değişiklikler, bireyler üzerindeki ekolojik farklılıklar ve epigenetikler, genetik sürüklenmeye ve türlerin morfolojik olarak stabil olmamasına neden olur. Bu nedenle, Dobzhansky (1940) tarafından tanımlanan \"biyolojik tür\" kavramı özellikle Orkideaceae gibi karmaşık ve kalabalık bitki grupları için uygulaması zor hale getirir.\"DNA barkodu\" kavramı ilk olarak Hebert ve ark. (2003) tarafından kullanılmış ve daha sonra bilimsel dünyanın dikkatini çekmeyi başarmıştır. Bugün, DNA dizileme ve bilgisayar teknolojilerindeki gelişmeler, DNA dizilerinin evrimsel ve genetik ilişkileri daha iyi anlamamız için önemli bir bilgi kaynağı haline gelmiştir. \"DNA barkodlama\" olarak adlandırılan yeni teknoloji; türlerin hızlı, doğru ve uygun bir şekilde tanımlanmasını amaçlayan bir teşhis tekniğidir. Bu teknik, genomdaki belirli bölgelerde önceden belirlenmiş kısa (600-1500 baz çifti) DNA dizilerini ortaya çıkararak türleri tanımlamayı hedefler. DNA barkodlamadan başka, canlıların sınıflandırılması ve filogenetik yaklaşımların yanı sıra, kriptik türlerin ortaya çıkarılması, adli tıpta suçlularla biyolojik örneklerin eşleştirilmesi, gıda güvenliği ve gıda ürünlerinin saflığının belirlenmesi gibi birçok farklı alanda araştırmacılara yardımcı olur.Tek bir DNA barkod bölgesiyle tüm yaşayan krallıkların tanımlanması mümkün değildir, çünkü her barkodlama bölgesi farklı bir nükleotid değişim hızına sahiptir. Bu, özelleşmiş barkodlama bölgelerinin sürekli araştırma ve keşif gerektirmesine neden olur. Örnek vermek gerekirse, mitokondri kökenli sitokrom oksidaz-1 (CO1) geni, farklı yaşayan grupların genomlarında yeterli nükleotid farklılaşma hızına sahiptir.(AI)
Atıf Sayısı :