Bu makalede, kanserli bireylerin ailelerinin yaşadığı sorunlar ve hemşirelik bakımı üzerine bir araştırma sunulmaktadır. Kanser, günümüzde önemli bir sağlık sorunu olup tedavisi, maliyeti, süresi ve yan etkileri nedeniyle büyük bir yük oluşturmaktadır. Kanser tanı ve tedavisi için yapılan harcamalar, tüm sağlık harcamalarının önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Kanserin artan insidansı ve yaşlanan dünya nüfusu, yeni tanı yöntemleri ve tedavi seçenekleri ile birlikte kanserin erken evrelerde teşhis edilmesini ve tedavi şansını artırmaktadır. Ancak, kanserli bireylerin uzun süreli tedaviye ihtiyaç duyması ve pahalı tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi, sağlık harcamalarındaki artışın önemli nedenleridir. Kanser, bireylerin aile yapısı ve yakınlarının yaşam şeklini birçok yönden etkilemektedir. Hastalık evresi, yaş, cinsiyet, medeni durum, kanser türü, ekonomik durum ve alınan tedavi şekli gibi faktörler, bireylerin hastalıkla ilgili tutumlarını etkilemektedir. Kanser tanısı alan bireyler ve aile üyeleri, hastalığa farklı tepkiler göstermektedir. Bu tepkiler, inançlar, değer sistemleri ve stresle başa çıkma yöntemlerine bağlı olarak değişmektedir. Kanser tanısı alan bireylerin ve aile üyelerinin tepkileri, Elizabeth Kübler Ross tarafından tanımlanan evrelerle açıklanmaktadır. Bu evreler, inkar, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme olarak sıralanmaktadır. Sağlık profesyonellerinin hastalığın tanısını ve tedavisini hastaya veya aileye nasıl ilettiği, hastalığı kabullenme süreci ve stresle başa çıkma becerileri, bireyin inkardan vazgeçmesini etkilemektedir. Bu nedenle, hemşirelerin kanserli bireylerin ve ailelerinin ihtiyaçlarını anlamaları ve uygun bakım sağlamaları önemlidir.(AI)