Dyscalculia, matematikteki öğrenme güçlüklerini ifade eden bir özel öğrenme güçlüğüdür. Matematikteki zorluklar genellikle soyut kavramlarla ilgili olup, öğrencilerin bu kavramları eksik anlamaları veya yorumlamaları, hazır bulunuşluk düzeylerinin yetersiz olması ve matematikteki formüllerin ve kuralların fazla olması gibi nedenlere dayanmaktadır. Eskiden yapılan çalışmalarda, normal zihin yeteneğine sahip her bireyin öğrenmede bir problemle karşılaşmayacağı düşünülmekteydi. Ancak son zamanlarda yapılan araştırmalar, merkezi sinir sisteminde sorun olan çocukların da öğrenme güçlüğü yaşayabileceğini ortaya koymuştur. Bu çocuklar, normal zihin seviyesine sahip olmalarına rağmen dikkat eksikliği, görsel-uzamsal eksiklikler, işitme ve dil ile ilgili eksiklikler, bellek ile ilgili eksiklikler, motor becerilerin eksik gelişmesi ve beynin bazı alanlarının tam olarak çalışmaması gibi nedenlerden dolayı matematik öğrenmekte güçlük yaşayabilirler. Bu öğrenciler, akranlarıyla aynı veya daha üst düzey akıl seviyesine sahip olmalarına rağmen zihinsel süreç bozukluklarından dolayı akranlarından geride kalabilirler. Dyscalculia, Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından zekası normal veya normalin üstünde olan bireylerin matematik düzeyinin beklenenden önemli ölçüde altında olmasıyla tanımlanan bir özel öğrenme güçlüğüdür. Bu durumu yaşayan öğrencilerin bulguları diğer zihinsel hastalıklar gibi açık olmadığı için aile veya öğretmen tarafından anlaşılmayabilir. Bu nedenle çocuklar, ilgisiz veya tembel olarak nitelendirilebilir. Öğrencilerin ihtiyaçlarını ve düşüncelerini ifade edememeleri, işittiklerini veya gördüklerini anlamamaları ve matematikteki kavramları eksik anlamaları, dyscalculia belirtileri olabilir.(AI)