Bu bölümde, organizasyonlardaki çatışma ve çatışma yönetimi konusu ele alınmaktadır. Çatışmanın insanlık tarihi kadar eski bir olgu olduğu ve en az iki birey arasında sınırlı zaman, mekan ve kaynak kullanımı konusunda anlaşmazlık durumlarında ortaya çıktığı belirtilmektedir. Organizasyonlardaki farklılıkların neden olduğu çeşitli çatışmalar, kişisel farklılıklar, hedef farklılıkları, hedeflere ulaşma yollarındaki farklılıklar, değer yargılarındaki farklılıklar, algı farklılıkları, sorunları tanımlama farklılıkları gibi nedenlerle ortaya çıkmaktadır. Bu farklılıkların tamamen ortadan kaldırılması mümkün olmasa da, yöneticinin çatışma konusunda bilgi sahibi olması gerekmektedir. Başarılı organizasyonların yöneticileri, çatışmaları mümkün olduğunca optimal veya optimala yakın tutabilen ve bunu etkili bir şekilde gerçekleştirebilen yöneticilerdir. Çünkü yönetim, bir bakıma çatışma yönetimidir. Hedeflerine uygun şekilde organizasyonu yönetemeyen bir yöneticinin görevde kalması şüphelidir.Çatışmanın tam tanımı ve ölçümü zordur. Birçok insan için farklı anlamlara sahiptir, farklı yerlerde ve seviyelerde ortaya çıkar ve ortaya çıkma şekli çeşitlilik gösterebilir. Bireysel, grup veya organizasyonel ilişkilerde sosyal bir olgu olarak ortaya çıkabilen içgüdüsel bir belirtidir. Çatışma, Öztaş ve Akın (2009) tarafından \"organizasyondaki bireyler veya gruplar arasındaki anlaşmazlık veya düşmanlık, bireyin anlaşmazlık algısı veya bu temelde ortaya çıkan sorunları çözme yeteneği olmaması\" olarak tanımlanmaktadır.1990'lardan önce çatışma kavramının tanımı geniş bir yelpazede farklı olgular üzerindeydi. Örneğin, Pondy (1967) çatışma tanımını yaşam deneyimi, duygular, algılar ve davranışlar üzerinde tanımlamıştır. Ancak Thomas (1992) tanımında, \"engellenme, yeteneksizlik veya kaygı hissinin algısıyla başlayan ve sonuçları tahmin edilemeyen bir durum\" olarak açıklamıştır. Böylece çatışma kavramını zamansal bir düzeye taşımıştır. Çatışma kavramıyla ilgili çeşitli tanımlar aşağıda verilmiştir.Geleneksel yaklaşıma göre çatışma, insan yapısında kalıtsal olduğu iddia edilen saldırgan içgüdülerin, bireysel veya gruplar halinde ortaya çıkan bir sonucudur (Baysal & Tekarslan, 1996). Çelik (2010) ise çatışmayı \"verimliliği engelleyen, doğal olmayan ve kontrol edilmesi ve değiştirilmesi gereken bir davranış ölçüsü\" olarak tanımlamaktadır.Çatışma konusundaki teorik yaklaşımlar, UYSAL (2004) tarafından hazırlanan \"Organizasyonel Çatışma Yönetimi ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Üzerine Bir Araştırma\" adlı tezde üç ana başlık altında gruplandırılmıştır. Bunlar geleneksel, davranışsal ve etkileşimci yaklaşımlardır.(AI)
Atıf Sayısı :