Bu çalışmada, aşırı ve bilinçsiz avlanma ile olumsuz çevresel faktörlerin doğal balık kaynaklarının hızla azalmasına ve hatta bazı türlerin yok olma riskine yol açtığı belirtilmektedir. Bu duruma bir çözüm olarak, su ürünleri yetiştiriciliği ve balık çiftlikçiliği sunulmaktadır. Su ürünleri yetiştiriciliği, doğal ve yapay ortamlarda optimum ekolojik koşullara sahip olarak, yumurta üretiminden başlayarak tüm yaşam evrelerini bilimsel yöntemlerle sürdürerek, ekonomik değeri olan tüketilebilir deniz ve tatlı su organizmalarının üretimi olarak tanımlanabilir. Türkiye'de 2017 yılında, Genel Müdürlük verilerine göre toplam kurulu su ürünleri yetiştiriciliği üretim kapasitemiz 487.859 ton/yıl olarak belirlenmiştir. Bu kapasitenin %52,15'i denizde ve %47,84'ü iç sularda bulunmaktadır. 2017 yılında BSGM verilerine göre toplamda 2.308 işletme bulunmaktadır, bunlardan 427'si deniz yetiştiriciliği ve 1.881'i iç su tesisleridir. Türkiye, su ürünleri yetiştiriciliği için su kaynakları açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Son yıllarda kapasite ve sayı açısından hızla artan bu tür işletmelerin sayısı hızla artmaktadır. Türkiye'de üretimin %97,95'i gökkuşağı alabalığı, levrek ve çipura gibi türlerden oluşmaktadır. Levrek türü (37,17%) en çok üretilen tür olarak ilk sırayı alırken, alabalık (%36,40) ve çipura (%24,37) onu takip etmektedir. Bu çalışmada, Türkiye'de balık çiftliklerinden elde edilen atık çamurun biyogaz üretimi için potansiyel kullanımının araştırılması amaçlanmaktadır.(AI)
Atıf Sayısı :