Bu makalede, Türkiye'de kamu finansmanında İslami finans alternatifi olarak kullanılan sukuklar incelenmektedir. Türkiye'de devlet borçlarına ilişkin göstergelerin 2000'li yıllarda olumlu bir gelişme gösterdiği belirtilmektedir. Borçlanma vadelerinin uzaması, yerel para birimi olan Türk Lirası cinsinden borçlanmanın artması, borç stoku/GSYİH oranlarının düşmesi ve borçlanma maliyetlerinin düşmesi gibi faktörler bu gelişmenin arkasındaki sebepler olarak gösterilmektedir. Bu başarıda, kamu borç yönetiminin uyumlu politikalarının önemli bir rol oynadığı vurgulanmaktadır.Bu politikalar arasında, sukukların 2012 yılından itibaren Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ihraç edilmeye başlanması da yer almaktadır. Sukuklar, yurt içi tasarrufların artırılması, yatırımcı tabanının genişletilmesi ve finansman araçlarının çeşitlendirilmesi amacıyla kullanılmaktadır. İlk yıllarda genellikle döviz cinsinden ve Türk Lirası cinsinden ihraç edilen sukukların çeşitliliği son yıllarda artmıştır. Altına ve enflasyona endeksli sukuklar da ihraç portföyüne eklenmiştir.Ancak, son yıllarda Türkiye'de kamu borçlanma göstergelerinde bozulmalar görülmeye başlanmıştır. Borçlanma faizleri, döviz cinsinden borçlar ve yabancı yatırımcıların payı artarken, borçlanma vadeleri kısalma eğilimi göstermektedir. Bu durum, Türkiye'nin başlıca borçlanma problemlerini oluşturmaktadır.Bu çalışmada, sukukların Türkiye'deki borçlanma problemlerine çözüm olma potansiyeli incelenmektedir. Sukukların kullanımının artırılması ve çeşitlendirilmesinin, borçlanma maliyetlerini düşürebileceği ve yatırımcı tabanını genişletebileceği belirtilmektedir. Ayrıca, sukukların Türkiye'nin dışa bağımlılığını azaltabileceği ve yerel tasarrufları teşvik edebileceği ifade edilmektedir.Bu çalışma, Türkiye'deki kamu finansmanında İslami finans alternatiflerinin kullanımının önemini vurgulamaktadır. Sukukların daha etkin bir şekilde kullanılmasıyla Türkiye'nin borçlanma problemlerinin aşılması ve ekonomik istikrarın sağlanması hedeflenmektedir.(AI)