Türkiye Su Ürünleri Üretim Ve Tüketim Durumu
Anahtar Kelimeler
Son yıllarda dünya nüfusunun artması, hayvansal kaynaklı proteinlere olan ihtiyacı da artırmıştır. Ancak genel olarak dünyanın gelişmekte olan veya az gelişmiş ülkelerinde hayvansal protein tüketimi düşüktür. Bu durumun ekonomik nedenleri bulunmaktadır. Su ürünleri yetiştiriciliği ise son zamanlarda gelişen teknolojiyle birlikte ekonomik açıdan da protein açığını karşılayabilecek bir potansiyele sahiptir. Su ürünleri, yüksek protein içeriği, kolay sindirilebilir olması, sağlık açısından önemli aminoasitleri içermesi, vitamin açısından zengin olması, düşük yağ içeriği ve birçok hastalığa karşı koruyucu etkisi gibi özellikleriyle sağlıklı ve dengeli beslenme için önemli bir kaynaktır. Balık etinin kalitesini ve lezzetini sağlayan unsurlar ise içeriğinde bulunan yağ asitleridir. Birleşmiş Milletler tahminlerine göre, dünya nüfusu her yıl ortalama olarak 78 milyon artmaktadır ve bu artışa bağlı olarak 2050 yılında mevcut gıda üretiminin iki katına çıkması beklenmektedir. Bu artışın yaklaşık olarak yüzde 20'si balıklardan karşılanacaktır. Su ürünleri üretiminin yüzde 81'i insanlar tarafından tüketilirken, kalan kısmı balık unu, balık yağı ve yem gibi şekillerde tüketilmektedir. Su ürünleri, birim yemle daha fazla ürün verme potansiyeline sahiptir. Gelişmiş ülkelerin su ürünleri tüketimi dünya ortalamasının üzerindedir. Avrupa ülkelerinde kişi başı su ürünleri tüketimi 25,1 kg iken Türkiye'de bu miktar 6,14 kg seviyesindedir. Su ürünleri tüketimini etkileyen faktörler arasında üretim miktarı ve şekli önemlidir. Su ürünleri yetiştiriciliği, diğer tarım türlerine göre daha hızlı bir büyüme eğilimindedir ve dengeli beslenme ve sağlık açısından önemli bir sektördür. Türkiye'nin sahip olduğu kıyı şeridi, akarsular, göller ve göletler su ürünleri yetiştiriciliği için önemli bir potansiyele sahiptir. Bu potansiyelin değerlendirilmesi, Türkiye'nin su ürünleri üretim ve tüketim durumunu olumlu yönde etkileyebilir.(AI)
Atıf Sayısı :