Bölüm 5BİR BÖLGESEL KALKINMA ARACI OLARAK SÜRDÜRÜLEBİLİR KIRSAL KALKINMAYakup Erdal ERTÜRK1Osman Doğan BULUT2GirişDoğal ve sosyal kaynakların dağılımı eşit olmadığı için kalkınma dengeli bir süreçten geçmez. Bu nedenle, ekonomik ve sosyal kalkınma dünya genelinde zaman ve mekân açısından farklılık gösterir (1). Bu farklılıklar avantajlı bölgeleri ileri götürürken diğerlerini geride bırakarak eşitsizlik sorunlarına neden olur. Bu sorun ülkeler arasında olduğu kadar bir ülkenin bölgeleri arasında da ortaya çıkabilir.Bugün, bölgesel kalkınma açığı gelişmiş veya gelişmekte olan tüm ülkeleri kapsamakta ve bu sorunu aşmak için büyük bir çaba sarf etmelerine yol açmaktadır (2). Bölgesel kalkınma olarak adlandırılan bu çabalar; \"ülkenin bölgelerinin çevre bölgelerle ve dünya ile etkileşiminin oluşturduğu bölgesel vizyonu dikkate alan, katılımı ve sürdürülebilirliği temel prensip olarak benimseyen ve insan kaynaklarının geliştirilmesi yoluyla bölgenin refahını artırmayı amaçlayan çalışmaların tümü\" olarak tanımlanır (3). Bölgesel kalkınma uzun ve zorlu bir süreci içerir ve başarısı için etkili politikalarla desteklenmelidir.Ülkemizdeki bölgeler arasında; kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasıla, işsizlik oranı ve okur yazarlık oranı gibi sosyoekonomik göstergelerde önemli farklılıklar gözlenmektedir. Bu farklılıklar, kaynakların yetersiz dağıtılması ve etkili kullanımının eksikliği, uygun olmayan topoğrafik yapı, zorlu iklim koşulları, iç ve dış pazarlara uzaklık, dağınık yerleşim yapısı ve yetersiz yatırım gibi nedenlere bağlıdır (4). Bölgesel politikaların \"bölgesel dengesizlikleri azaltma, bölgeyi düzenleme, bölgesel kalkınma, bölgesel denge, endüstrinin bölgeler arasında uygun dağılımını sağlama\" gibi çeşitli amaçları vardır ve temel hedef, nüfus ve ekonomik faaliyetler açısından ülkedeki dengesizlikleri azaltmaktır. Sürdürülebilir kalkınma dengeli bir kalkınma anlamına gelir. Çünkü doğal kaynaklar kıt ve sınırlı olduğu için doğal kaynakların etkili kullanımı zorunludur. Sürdürülebilir kalkınmanın bir parçası kırsal bölgelerden geçer. Çünkü kırsal alanlar sadece tarımsal faaliyetlerin yapıldığı yerler değil, aynı zamanda sosyal, kültürel ve ekonomik ihtiyaçları olan yerel halkın yaşadığı \"canlı\" yerlerdir (5).Bugünün çoğu kalkınma ekonomisti, tarımın ekonomik kalkınma sürecinde pasif bir destekleyici rol oynamaması gerektiğini, aksine düşük gelirli gelişmekte olan ülkelerde kırsal ekonomide tarım sektörünün vazgeçilmez rolünü göz önünde bulundurmayı düşünmektedir.(AI)
Atıf Sayısı :