Bu çalışmanın amacı, Türkiye'de etik ve kurumsal bağışçılığın kamu hizmeti sektörü üzerindeki etkilerini araştırmak ve karar vericilere önerilerde bulunmaktır. 2019 yılında kamu kurumları ve kuruluşlarının temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen bir çalışmanın sonuçlarına göre, kamu sektöründe etik yetkinlik ve değerlerin kurumsal bağışçılık üzerinde olumlu bir etkisi olduğu belirlenmiştir. 2020 yılında tüm dünyayı etkileyen salgın, farklı alanlarda uzun süreli etkilerinin olacağı öngörülürken, kamu hizmetinin ne kadar vazgeçilmez, devredilemez ve önemsiz olmadığı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Kamu sektörünü güçlendirmek, sağlam temeller, güçlü prensipler ve değerler üzerine yükseltmek son derece önemlidir. Bu sektörün gerçek amacının kamu hizmeti olduğu tekrar gündeme getirilmelidir. \"Sorumluluk\", \"Bağışçılık\" ve \"Fedakarlık\" gibi değerler, günümüz dönemi de dahil olmak üzere insanlık tarihi boyunca var olmuş olmasına rağmen, genellikle unutulmuş ve göz ardı edilmiştir. Ayrıca, kamu hizmeti sunan kurumlar ve kuruluşlar için, hem bir gereklilik hem de bir parçası olan, etik yönetim yaklaşımı bir zorunluluk olarak görülmektedir. Tüm bu gelişmelere rağmen, hizmet sektöründe ve özellikle gelişmekte olan ülkelerde bağışçılık ve etik kültür üzerine yapılan araştırmalar ve pratik uygulamalar sınırlıdır. Bu nedenle, bu çalışmanın amacı, etik ve kurumsal bağışçılığın geliştiği bir ülke olan Türkiye'deki kamu hizmeti sektörü üzerindeki etkileri araştırmaktır. Türkiye, G20'nin kurucu üyelerinden biri olarak, özellikle kamu yatırımlarıyla 2000'lerden bu yana dikkate değer bir ekonomik gelişme göstermiş ve bu açıdan benzersiz bir vaka çalışması sunmaktadır.(AI)
Atıf Sayısı :