Kanser, dünya genelinde ölüm nedenleri arasında önemli bir yer tutmaktadır. Kardiyovasküler hastalıklardan sonra en çok ölüme neden olan ikinci hastalıktır ve 2018 yılında yaklaşık 9,6 milyon ölüme yol açmıştır. Kansere bağlı ölümler, toplam ölümlerin yaklaşık altıda birini oluşturmaktadır. Erkeklerde en sık görülen kanser türleri akciğer, prostat, kolorektal, mide ve karaciğer kanseridir. Kadınlarda ise meme, kolorektal, akciğer, serviks ve tiroid kanserleri en yaygın olanlardır. Türkiye'de de kanser sıklığı dünya ve gelişmekte olan ülkelerle benzerlik göstermektedir. Kadınlarda meme ve tiroid kanseri en sık görülürken, erkeklerde ise akciğer ve prostat kanseri daha yaygındır.Son yıllarda kanser tedavisinde bireyselleştirilmiş tedavi stratejileri önem kazanmıştır. Gelişen teknoloji sayesinde hastaların ve tümörlerin genetik ve patolojik özelliklerine göre tedavi planlanabilmektedir. Bu sayede daha etkili ve daha az toksik tedaviler uygulanabilmektedir. Bireyselleştirilmiş tedavi, kanser tedavisinde yeni bir dönem başlatmış ve hastalar için umut olmuştur. Geleneksel yaklaşımda cerrahi ve radyoterapi gibi lokal tedavilere sistemik kemoterapi eklenerek tedavi edilmeye çalışılırken, bireyselleştirilmiş tedavi ile hastaya ve tümöre özgü tedaviler sunulmaktadır. Hedefe yönelik tedavilerin geliştirilmesi ve bu tedavilerden fayda görecek kişilerin seçiminde biyobelirteçlerin kullanımıyla kanser tedavisi bireyselleştirilmektedir. Bu sayede tedavi seçimi hastalığın evresi, tümörün moleküler özellikleri ve hastanın immün sistemi gibi faktörlere göre yapılabilir. Bireyselleştirilmiş tedavi ile doğru ilaç, doğru dozda, doğru hastaya ve doğru zamanda verilerek tedavi başarısı artırılmaktadır.(AI)