Dispne, kanser hastalarında sık görülen ve yaşam kalitesini etkileyen bir semptomdur. Nefes darlığı, hastalığın başlangıç belirtisi olabileceği gibi kansere bağlı komplikasyonlar ve ek hastalıklar sonucunda da ortaya çıkabilir. İleri evre kanserli hastaların %20-80'inde orta-şiddetli dispne görülür ve nefes darlığı, tek başına veya diğer parametrelerle birlikte, daha kısa sağkalım için prognostik bir faktör olarak kabul edilir. Dispne, kişinin fizyolojik solunum hareketini hissetmesiyle ortaya çıkar ve göğüste sıkışma, hava açlığı gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Dispnenin derecesini belirlemek için Karnofsky, Borg, New York Kalp Cemiyeti'nin dispne skalaları ve visüel analog skala (VAS) gibi ölçekler kullanılır. Kronik solunum yolu hastalıkları, dispne şiddetini belirlemede önemli bir faktördür. Bu hastalıklar varsa, tedavilerinin aksatılmadan eş zamanlı olarak yürütülmesi gerekmektedir. Dispne ile başvuran akciğer kanserli hastalarda öncelikle hayatı tehdit eden bir durum olup olmadığı belirlenmelidir. Acil müdahale gerektiren durumlar arasında hava yolu tıkanıklığı, tümör basısı, pulmoner emboli, masif plevral efüzyonlar, yeni gelişen pnömoni, pnömotoraks, kardiyak komplikasyonlar ve vena cava superior sendromları yer alır. Ayrıca kanser hastalarında nefes darlığına sebep olabilen birçok durum da bulunmaktadır. Bu nedenle, bu problemleri çözmek için multidisipliner bir yaklaşım gerekmektedir.(AI)
Atıf Sayısı :