Yoğun Bakım Ünitesinde Enteral Beslenme

Yayın Yılı: 2020
Sayfa Sayısı: 521-530
Kitap Dili : Türkçe

Anahtar Kelimeler


Bu makalede, yoğun bakım ünitesinde yatan hastaların enteral beslenme ihtiyacı ve faydaları ele alınmaktadır. Yoğun bakım hastalarının yaklaşık %40'ında malnütrisyon görüldüğü belirtilmektedir. Stres yanıtı olarak ortaya çıkan metabolik değişikliklerin protein katabolizmasında artışa yol açtığı ve yağsız vücut kütlesinde kayıp olduğu ifade edilmektedir. Bu durum enfekte olan hastalarda komplikasyon insidansında ve dekübit ülseri oluşumunda artışa neden olmaktadır. Geleneksel olarak, yoğun bakım hastalarında beslenme desteğinin yağsız vücut kütlesini korumak, stres yanıtı boyunca desteklemek ve eksojen yakıtlar sağlamak için kullanıldığı belirtilmektedir. Ancak son zamanlarda beslenmenin strese metabolik yanıtı hafiflettiği, oksidatif hücresel hasarı önlediği ve sistemik immün yanıtı düzenlediği anlaşıldığı için beslenme tedavisine dönüştüğü ifade edilmektedir. Yoğun bakım hastalarında üç gün içinde ağızdan tam doz nütrisyona başlanmaması durumunda enteral beslenme uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Enteral beslenmenin barsak ilişkili lenfoid dokuyu koruduğu, hepatik ve pulmoner immün fonksiyonu koruduğu, inflamasyonu azalttığı, barsakta bulunan mikroorganizmaların patojenitesinden koruduğu, Gİ mukozal bariyeri koruduğu, daha az hiperglisemiye sebep olduğu, bakteriyel translokasyonu ve portal endotoksemi önlediği belirtilmektedir. Kritik hastalarda erken enteral beslenme tedavisinin hastalık şiddetini, komplikasyonları, yoğun bakımda kalış süresini azalttığı ve hasta sonuçlarını olumlu yönde etkilediği ifade edilmektedir. Yoğun bakım hastalarında erken enteral beslenme ile erken parenteral beslenme karşılaştırıldığında, enteral beslenmenin infeksiyöz komplikasyonlarda azalma, yoğun bakım yatış süresi ve taburculuk süresinde azalma sağladığı belirtilmektedir. Genel olarak, fonksiyonel Gİ yolu olan hastalarda enteral beslenmenin tercih edilmesi önerilmektedir. Ancak kontrol edilemeyen durumlar, şok, hipoksemi, asidoz ve üst Gİ sistem kanaması, yüksek gastrik rezidüel volüm, barsak iskemisi ve obstrüksiyonu, abdominal kompartman sendromu ve distale doğru geçiş olmayan yüksek debili fistül durumlarında enteral beslenmenin uygun olmadığı belirtilmektedir.(AI)

Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.

Atıf Sayısı :