Trombositopeni, kanser hastalarında sık görülen bir komplikasyondur ve kanama riski oluşturarak mortalite ve morbiditeye neden olabilir. Ayrıca tedavi kürlerinin aksamasına ve tedavi dozunun azaltılmasına yol açabilir. Bu nedenle, trombositopeninin erken tanınması ve uygun şekilde yönetilmesi önemlidir. Kanser hastalarında trombositopeni genellikle kemoterapi ve radyoterapi gibi sitotoksik etki gösteren tedavilerden kaynaklanır. Diğer sık görülen nedenler arasında kemik iliğinin hastalık ilişkili infiltrasyonu, antibiyotikler, heparin gibi kemoterapi dışı ilaçlar, enfeksiyonlar, immun olaylar, trombotik mikroanjiopatiler ve splenomegali yer alır. Trombositopeni saptandığında, tedavi ilişkili olup olmadığını belirlemek için diğer nedenlerin ekarte edilmesi gerekmektedir. Bu makalede, sadece onkolojik tedavi ilişkili trombositopeni ve bu durumun yönetimi üzerinde durulacaktır. Trombositopeni, trombosit sayısının 150x109/L'nin altına düşmesi olarak tanımlanır. Onkolojik tedavi ilişkili trombositopeni genellikle kemik iliği supresyonu nedeniyle ortaya çıkar. Bazı antineoplastik ajanlar trombositopeniye neden olabilir ve trombositopeni görülme oranı hematolojik malignitelere göre daha düşüktür. Kemoterapi sonrası trombositopeni görülme ve toparlanma süreleri, kullanılan ajanlara ve ilaç kombinasyonlarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir.(AI)