Kanser tedavisinde en sık karşılaşılan yan etkilerden biri kemoterapiye bağlı bulantı ve kusmadır. Bu durum hastaların yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir ve tedavi sürecinin aksamaması için önemli bir konudur. Bulantı ve kusma, hastaların yaklaşık %70-80'inde görülmektedir ve beslenme bozukluklarına yol açabilir. Kontrol altına alınmayan bulantı ve kusma, hastaların tedaviyi bırakma oranını artırabilir. Antiemetik tedavi, bulantı ve kusmayı önlemek veya azaltmak için kullanılan bir tedavi yöntemidir. 1990'lı yılların başında 5-hidroksitriptamin-3-reseptör antagonistlerinin keşfi, antiemetik tedavide önemli bir ilerleme sağlamıştır. 2000'li yıllarda ise Nörokinin1-reseptör antagonistlerinin keşfi ile daha başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Kemoterapiye bağlı bulantı ve kusmanın derecesini etkileyen faktörler arasında ilacın dozu, uygulanış sıklığı ve yolu, yaş, cinsiyet, alkol kullanımı, taşıt tutma öyküsü, kemoterapi öyküsü ve radyoterapi almak gibi faktörler bulunmaktadır. Kemoterapiye bağlı bulantı ve kusma dışında, bağırsak tıkanıklığı, vestibüler işlevsel bozukluklar, beyin metastazı, elektrolit dengesizlikleri, ilaç kullanımı, gastrik dismotilite ve psikofizyolojik faktörler de bulantı ve kusmaya neden olabilir. Kemoterapiye bağlı bulantı ve kusma, erken dönemde, geç dönemde, beklenti bulantısı, ani gelişen bulantı ve dirençli bulantı olmak üzere farklı sınıflara ayrılmaktadır. Antiemetik tedavi, bu farklı sınıflara göre uygulanmaktadır.(AI)