Testis kanseri, erkeklerde görülen kanserlerin %1'ini oluşturmasına rağmen 15-35 yaş arasındaki erkeklerde en sık görülen solid tümördür. Testis kanserlerinin yaklaşık %50'sini seminomlar, %50'sini de nonseminomlar oluşturur. Kemoterapinin kullanılmadığı dönemlerde testis kanseri nedeniyle ölümler ve 5 yıllık sağkalım oranları düşüktü, ancak cisplatin kombinasyonlu kemoterapilerin kullanılmasıyla 5 yıllık sağkalım oranı %95'in üzerine çıkmıştır. Testis kanserleri genellikle ağrısız şişlik veya nodülle kendini gösterir ve tanı, radikal orşiektomi sonrası patoloji raporuyla konur. Testis kanserleri, primer tümör, metastaz varlığı ve serum tümör marker seviyelerine göre iyi, orta ve kötü prognostik gruplara ayrılır. Metastatik testis kanserinde standart tedavi, cisplatin etoposid ve bleomisinden oluşan BEP protokolüdür. İlk hat sonrası nüks veya refrakter hastalıkta ise TİP veya VIP rejimleri kullanılır. Testis kanserinin kemosensitif olması, doz cevap eğrisinin dik olması, kemik iliği tutulumunun nadir olması ve hastaların genç olması nedeniyle yüksek doz kemoterapi ve otolog kök hücre nakli ile ilgili çalışmalar yapılmıştır. Yapılan bazı çalışmalarda, kötü risk grubunda yüksek doz kemoterapinin etkili olduğu görülmüştür.(AI)