Bu makalede, kanser hastalığının psikolojik zorluklara ve bozukluklara yol açma potansiyeli üzerinde durulmaktadır. Kanser hastalığı, ölümle ilişkili olduğu, kontrolün güçleştiği ve büyük acılara neden olduğu için diğer kronik hastalıklardan daha korkutucu ve tehdit edici olarak algılanır. Kanser hastalarında korku, umutsuzluk, suçluluk, çaresizlik ve terk edilme düşünceleri gibi duygusal tepkiler ortaya çıkar ve bu da psikolojik krizlere yol açar. Kanser hastalarının hepsinde psikiyatrik bozukluklar ortaya çıkmayabilir, ancak bazı tepkiler normal kabul edilebilecek sınırları aşarsa psikiyatrik ve psikososyal sorunlar ortaya çıkar. Kanser hastalarının tanı, tedavi ve terminal dönemlerinde çeşitli duygusal ve davranışsal tepkiler gelişir ve bu tepkilerin bazıları normaldir, bazıları ise uyumu bozar ve psikiyatrik değerlendirme ve tedavi gerektirir. Kanser tanısına verilen tepkiler arasında şok, inanamama, inkar, kızgınlık, depresif duygu durumu ve günlük faaliyetlerde bozulma yer alır. Elisabeth Kübler Ross, kanserde ortaya çıkan psikososyal aşamaları inkar, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme olarak tanımlamıştır. Kanser tanısı alan kişiler genellikle şok ve inanmama tepkisi gösterir ve bu durum birkaç saat ila birkaç gün veya hafta sürebilir. İnkar, katlanılması zor durumlarla başa çıkmak için geliştirilen bir savunma mekanizmasıdır.(AI)