Glioblastom, ölümcül bir hastalık olan ve yaklaşık olarak 100.000 kişide 3.2 sıklıkla görülen bir tür beyin tümörüdür. Ortalama sağkalım süresi 15-18 aydır ve 5 yıllık sağkalım oranı %5'in altındadır. Erken evre hastalıkta optimal tümör cerrahisi ve temozolamid ile kemoradyoterapi standart tedavi yöntemleridir, ancak rekürren hastalıkta henüz optimal bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır.Rekürren hastalıkta tedavi seçenekleri sınırlıdır ve sistemik tedavi, hastanın performansı, eşlik eden diğer hastalıkları, ilk tedavinin tamamlanmasından geçen süre, nüksün lokal tedavilere uygunluğu ve tümörün genetik özellikleri gibi faktörlere göre bireyselleştirilmelidir. İkinci basamakta uygulanabilecek birçok kemoterapi seçeneği bulunmasına rağmen, bunlardan hiçbiri standart olarak uygulanmamaktadır.Nitrozüreler ve alkilleyiciler sıklıkla kullanılan moleküllerdir. Temozolamid en yaygın olarak kullanılan alkilleyici ajandır. Farklı kullanım şemalarıyla yapılan çalışmalarda, 6 aylık sağkalım oranı %25-50 ve median sağkalım süresi 6-13 ay arasında bildirilmiştir. Metil huanin metil transferaz mutasyonu olan vakalarda temozolamid tedavisine daha iyi yanıt alındığı ve daha iyi bir prognoz elde edildiği gözlenmiştir.Kombinasyon tedavileri de denenmiştir, ancak sağkalımı iyileştirmeden toksisiteyi artırmıştır. Anti-VEGF tedavisi, tümöre ve ödeme etkisi nedeniyle rekürren glial tümörlerde sıklıkla kullanılmaktadır. İrinotekan veya lomustinle kombinasyonlarında %30-40 radyolojik yanıt saptanmıştır. Bevacizumabın tek başına veya kombinasyonlarında kullanılan dozajı 10 mg/kg'dır. Bevacizumab altında progresyon gösteren hastaların daha kötü seyrettiği ve progresyon sonrası kullanımıyla ilgili kontrollü verilerin henüz mevcut olmadığı belirtilmektedir. En sık görülen yan etkiler arasında hipertansiyon, tromboembolizm, solunum yolu enfeksiyonları ve gastrointestinal yan etkiler bulunmaktadır.(AI)
Atıf Sayısı :