Epilepsi, her yaş grubundaki hastalarda görülebilen bir nörolojik bozukluktur. Gelişmiş ülkelerde epilepsi insidansı yılda yaklaşık 50/100,000 olmasına rağmen, yaşam boyu nöbet insidansı %10'un üzerindedir. Kanser ise günümüzde her üç kişiden birini etkileyen yaygın bir tıbbi durumdur. Bu nedenle, kanser tanısı almış hastalarda nöbet veya epilepsi görülebilir.Kanserli hastalarda yapılan çalışmalarda, nöbetlerin %13'ünde meydana geldiği ve nöbetlerin tüm nörolojik belirtilerin yaklaşık %5'ini oluşturduğu gözlenmiştir. Nöbetlerin yarısı intrakraniyal metastazlara, diğer yarısı ise metabolik bozukluklara bağlıdır.Kanserli hastalarda nöbetlerin tedavi yaklaşımı üç ana başlık altında incelenebilir. Birincisi, primer veya metastatik beyin tümörü olan hastalarda nöbetlerdir. İkincisi, aktif beyin tümörü olmayan hastalarda nöbetlerdir. Üçüncüsü ise sistemik kanserin diğer durumlarında gelişen nöbetlerdir.Nöbetlerin klinik özellikleri, supratentoryal gliomlar gibi beyin tümörlerinin yerine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Düşük dereceli gliomlarda farkındalığın korunduğu fokal nöbetler daha yaygınken, yüksek dereceli gliomlarda farkındalığın bozulduğu fokal nöbetler ve bilateral tonik-klonik nöbetler daha sık görülür. Nöbetler ayrıca klinik veya subklinik olarak status epileptikus ile de başvurabilir.Nöbetlerin tümör progresyonunu taklit edebilmesi nedeniyle, doğru tanı ve tedavi önemlidir. Bu nedenle, kanserli hastalarda nöbetlerin değerlendirilmesi ve tedavi yaklaşımı dikkatlice planlanmalıdır.(AI)
Atıf Sayısı :