Bu bölümde, pineal bölgeye cerrahi yaklaşımlar incelenmektedir. Pineal bölgedeki patolojilerin tedavi stratejisi, anatomiye ve patolojinin doğasına bağlı olarak değişmektedir. Pineal bölgedeki patolojiler için uygulanan tedaviler tamamen iyileşme, biyopsi rezeksiyonu veya tıbbi tedavi olabilir. Pineal bezinin anatomik yapısı, patolojik bulguları, cerrahi yaklaşım ve cerrahi teknikler 20. yüzyılın başından itibaren incelenmiştir. Pineal bezinin patolojilerine interhemisferik transkallözal yaklaşım ilk kez 1923 yılında tanımlanmış ve 1920'de Dandy tarafından modifiye edilmiştir. 1930'lara kadar pineal bölgeye cerrahi müdahaleler, yetersiz anatomik bilgi, deneyimsizlik, işletme mikroskobu ve yeterli aydınlatma sorunları nedeniyle tehlikeli olarak düşünülmüştür. Van Wagenen, sağ parietal lob ve sağ lateral ventrikülden transcortical transventriküler bir yaklaşımı tanımlamıştır. Horrax, Dandy'nin yaklaşımında değişiklik yaparak daha büyük tümörler için oksipital lob rezeksiyonunu kolaylık sağladığını bildirmiştir. 1960'larda Poppen, ilk oksipital transtentorial yaklaşımı tanımlamış, radyoterapi birinci basamak tedavi olarak kullanılmıştır. 1971'de Stein, infratentorial supraserbellar yaklaşımı kullanarak 9 vakayı yayınlamış ve günümüz modern pineal bez cerrahisinde güvenilir bir yöntem sunmuştur. Pineal bölge cerrahisinde kullanılan çeşitli yaklaşımlar bulunmaktadır, bunlar temel olarak supratentorial veya infratentorial olarak sınıflandırılır. Supratentorial yaklaşımlar transkallözal interhemisferik, oksipital transtentorial ve nadiren transcortical transventrikülerdir. İnfratentorial yaklaşım ise tentoryum ve serebellum arasındaki doğal bir koridorun kullanılmasıdır. Cerrahi yaklaşımların başarısı cerrahın deneyiminden etkilenir. Supratentorial yaklaşımlar, infratentorial yaklaşımlardan daha geniş bir çalışma alanı sağlar, ancak daha büyük lezyonlar için uygundur. Bununla birlikte, Galen veni ve iç serebral ven ile yakınlığı dezavantajlıdır. Çoğu pineal tümör, orta hatta infratentorial supraserbellar yaklaşımla tedavi edilebilir. Çoğu pineal tümörde, orta hatta infratentorial supraserbellar yaklaşım doğal bir anatomik koridor sağlar. Bu cerrahi prosedür, hasta otururken gerçekleştirilir. İnfratentorial supraserbellar yaklaşım, pineal tümörlerin çoğu için tercih edilen bir yöntemdir.(AI)
Atıf Sayısı :