Elektroensefalografi (EEG), epilepsi ve diğer santral sinir sistemi bozukluklarının tanı ve takibinde kullanılan bir yöntemdir. EEG, beynin elektriksel aktivitesini kaydederek, bu aktivitenin kağıt veya bilgisayar ekranına aktarılmasını sağlar. EEG'nin tarihi, 1877 yılında Robert Caton'un beyin elektriksel aktivitesini tanımlamasıyla başlar. 1924-1935 yılları arasında Hans Berger, beynin ürettiği elektrik akımlarının kaydedilebileceğini göstererek EEG'yi geliştirmiştir. EEG'nin gelişimiyle birlikte, daha küçük ve daha fazla sayıda elektrot kullanılmaya başlanmış ve EEG'nin kullanım alanı genişlemiştir. Türkiye'de EEG çalışmaları ise 1950'li yıllarda başlamıştır. Günümüzde EEG laboratuvarları birçok hastanede bulunmakta ve nörolojik hastalıkların tanı ve takibinde önemli bir rol oynamaktadır. EEG'nin biyofizyolojik mekanizmaları, beynin nöron ve glial hücrelerinden oluştuğu ve nöronların elektrik potansiyellerinin sumasyonuyla EEG aktivitesinin oluştuğu temeline dayanır. EEG, nöronlar arasındaki sinapslar aracılığıyla gerçekleşen bağlantıları kaydeder. EEG'nin temel terminolojisi, frekans, amplitüd, dalga ve zemin aktivitesi gibi kavramları içerir. EEG'nin kullanılan elektrot kombinasyonlarına montaj denir ve unipolar ve bipolar montaj en yaygın kullanılan tekniklerdir.(AI)
Atıf Sayısı :