Kanser tedavisi sonrası yaşam yönetimi, kanser hastalarının küratif tedavi sonrası sağlık hizmetlerine yeterli düzeyde erişemediğini gösteren çalışmalarla desteklenmektedir. Küratif tedavi alan ve aktif tedavi almayan kanser hastalarının sağlık hizmeti ihtiyaçları, nüks için sürveyans, sonraki birincil kanserler için tarama, uzun vadeli fiziksel ve psikolojik etkilerin izlenmesi ve tedavisi gibi unsurları içermektedir. Bu hastaların bakımında onkoloji ve birinci basamak sağlık hizmetlerinin iletişim ve koordinasyonu büyük önem taşımaktadır.Son yıllarda kanser tedavisindeki gelişmeler ve erken tanı yöntemlerinin etkin kullanımıyla küratif tedavi alan kanser hastalarının sayısı artmaktadır. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde kanser nedeniyle küratif tedavi edilen hasta sayısı 1970 yılında 3 milyon civarında iken, 2019 yılında bu sayı 17 milyona ulaşmıştır. Kanseri küratif tedavi edilen hastaların çoğunluğunu 60 yaş üzeri bireyler oluştururken, bu oranın 40 yaşından küçük hastalarda da arttığı görülmektedir.Kanser tedavisi sonrası takip, hastaların sağkalım süresi ve yaşam kalitesi açısından büyük önem taşır. Tedavi sonrası dikkat edilmesi gereken hususlar arasında tekrarlayan veya sonraki birincil kanserlerin önlenmesi, kanser taramaları, fiziksel ve psikososyal etkilerin değerlendirilmesi, müdahale ve tedavi, istihdam ve sigorta ile ilgili endişelerin değerlendirilmesi ve sağlık hizmeti birimleri arasında koordinasyon sağlanması yer almaktadır.Küratif tedavi sonrası her birey nüks riski ile karşı karşıyadır. Nüksler birincil kanserin bulunduğu yerde veya vücudun farklı bölgelerinde meydana gelebilir. Nüks riski, kanserin tipine ve evresine bağlı olarak değişkenlik gösterir. Küratif tedavi edilen hastaların nüks izlemleri genellikle yetersizdir ve gereksiz tetkiklerin istenmesi yaygındır.Küratif tedavi edilen hastalarda birincil kanserin nüksetme riskine ek olarak, ikinci bir birincil kanserin gelişme olasılığı da yüksektir. Bu nedenle kanser tedavisi sonrası takip ve yaşam yönetimi önemlidir.(AI)