Bu bölümde, bilim ve teknolojideki gelişmelerin insan ömrünü uzatmasıyla birlikte yaşlı nüfusun arttığı ve buna bağlı olarak Bulaşıcı Olmayan Hastalıkların (BOH) görülme sıklığının arttığı belirtilmektedir. DSÖ'nün raporuna göre, dünya genelinde ölümlerin büyük bir kısmı BOH'lardan kaynaklanmaktadır ve bu ölümlerin oranının 2030 yılında daha da artması beklenmektedir. Türkiye'de ise kalp-damar hastalıklarına bağlı ölüm oranı yüksek olup, özellikle iskemik kalp hastalığı kaynaklı ölümler önemli bir yer tutmaktadır. Koroner arter hastalıkları, kalp-damar hastalıkları içinde en sık görülen hastalıklardır ve ateroskleroz hastalığın temel nedenidir. Bu hastalığın risk faktörleri değiştirilemez, değiştirilebilir ve katkıda bulunan risk faktörleri olarak üç grupta ele alınmaktadır. Değiştirilemez risk faktörleri arasında ırk, yaş, cinsiyet ve aile öyküsü yer almaktadır. Bu faktörlerin yanı sıra kan basıncı, kan şekeri ve serum kolesterol düzeyinin normal sınırlarda tutulması, obezitenin önlenmesi, sigaranın bırakılması ve fiziksel aktivitenin arttırılması gibi değiştirilebilir risk faktörlerinin kontrol altında tutulmasıyla kalp-damar hastalıklarının görülme sıklığının azaltılabileceği vurgulanmaktadır. Bu bölümde ayrıca Koroner Arter Bypass Greft (KABG) ameliyatı geçiren bireylerin lipid düzensizlikleri ve hemşirelik bakımı etik yönleri de ele alınmaktadır.(AI)