Hedefe yönelik ilaç salım sistemleri, biyoaktif moleküllerin uygun etki bölgesine hedeflenerek terapötik sonuçların iyileştirilmesi ve güvenliğin artırılması amacıyla kullanılan bir yöntemdir. Bu sistemler, monoklonal antikorlar ve antikor-ilaç türevleri gibi hedefe yönelik tedavilerin geliştirilmesine olanak sağlamaktadır. Bu alanda yapılan araştırmalar, hedefe yönelik ilaç salım sistemlerinin kontrol edilemeyen hastalıkların tedavisi ve kişiye özel tedavilerin geliştirilmesine yardımcı olduğunu göstermektedir.Lipid nanopartikül taşıyıcı sistemler, hedefe yönelik ilaç salım sistemlerinin bir alt sınıfını temsil etmektedir. Bu sistemler, etki gücü yüksek olan kemoterapötik ilaçların spesifik olmayan doğasına odaklanmaktadır. Lipid nanopartiküller, kemoterapötik ilaçların hedeflenen hücrelere tam olarak salınımını sağlayarak tedavi sonuçlarının iyileştirilmesine yardımcı olmaktadır. Ayrıca lipid nanopartikül taşıyıcı sistemler, santral sinir sistemi hastalıklarının tedavisinde de kullanılmaktadır. İntranazal yol ile uygulanan ilaç yüklü nanopartiküller, nörodejeneratif hastalıkların tedavisinde direkt hedefe yönelik kullanıma olanak sağlamaktadır.Kanser tedavisinde lipid nanopartikül kullanımı da oldukça yaygındır. Lipid bazlı nanopartiküller, kemoterapötik ajanların antitümör aktivitesini geliştirerek kanser tedavisinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu taşıyıcı sistemler, kemoterapötiklerin aktif terapötik dozunu azaltarak toksisiteyi ve ilaç direncini azaltmaktadır. Ayrıca lipid nanopartiküller, sağlıklı dokularda ilaç birikimini azaltarak tümör dokusundaki ilaç düzeylerini artırmaktadır.Sonuç olarak, lipid nanopartikül taşıyıcı sistemler, hedefe yönelik tedavilerde önemli bir role sahiptir. Bu sistemler, terapötik sonuçların iyileştirilmesi ve güvenliğin artırılması açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Ancak, daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.(AI)