Bu bölümde, baş ağrısı tedavisinde bilişsel davranışçı terapinin önemi ve etkinliği üzerinde durulmaktadır. Baş ağrısı, dünya genelinde ve ülkemizde yaygın bir sorun olup, iş gücü kaybına ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir durumdur. Gelişmiş ülkelerde yetişkinlerin %10 ila %29'unun kronik ağrıya sahip olduğu tahmin edilmektedir. Baş ağrısı, anksiyete, depresif semptomlar, uyku bozuklukları, madde kullanım bozuklukları ve intihar düşüncesi gibi sorunlarla sık sık ilişkilendirilmektedir.Bilişsel davranışçı terapi (BDT), bireylerin uyumsuz duygular, davranışlar ve düşüncelerle ilgili sorunlarını çözmelerine yardımcı olan bir psikoterapötik tedavi yöntemidir. BDT, kronik ağrı sendromları olan bireyler için birinci basamak psikososyal tedavi haline gelmiştir. Birçok randomize kontrollü çalışma, BDT temelli müdahalelerin baş ağrısı aktivitesini %30-60 oranında azalttığını göstermiştir.BDT, bireysel veya grup formatında uygulanabilen bir tedavi yöntemidir. BDT, ağrı algısını ve başa çıkma becerilerini geliştirerek ağrıyla baş etmeyi hedefler. BDT'ye göre, negatif ve gerçek dışı düşünceler ağrı duyumlarını ve ruh hallerini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, hastaların ağrıyla ilgili olumsuz düşüncelerini değiştirmek ilk hedef olarak belirlenir.BDT'nin baş ağrısı tedavisindeki temel bileşenleri üç ana noktada odaklanmaktadır. İlk olarak, bireylerin ağrı deneyimini etkileyen düşüncelerin ve davranışların farkında olmalarını sağlamak ve kendi ağrılarını kontrol etme becerilerini vurgulamaktır. İkinci olarak, başa çıkma becerileri eğitimi verilir. Bu eğitim, çeşitli bilişsel ve davranışsal başa çıkma stratejilerini içerir. Son olarak, hastaların ağrıyla başa çıkma becerilerini güçlendirmek için destekleyici teknikler kullanılır.Bu çalışma, baş ağrısı tedavisinde bilişsel davranışçı terapinin etkinliğini ve önemini vurgulamaktadır. BDT, baş ağrısı olan bireylerin yaşam kalitesini artırmak ve baş ağrısıyla baş etme becerilerini geliştirmek için etkili bir tedavi seçeneği olarak önerilmektedir.(AI)